Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon: Dünya atmosferi, devletlerin egemenliğinden tamamen bağımsızdır.
Meksika nın Cancun kentinde iki hafta sürecek Birleşmiş Milletler İklim Konferansı başladı.
15 bin bilimadamı ve gönüllünün katıldığı ve iki hafta sürecek Birleşmiş Milletler İklim Konferansı, Meksika Cancun’da Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon un sert uyarısıyla başladı. Calderon "Dünya atmosferi; devletlerin egemenliğinden tamamen bağımsızdır" diyerek, atmosferi korumanın mutlaka dünya çapında işbirliğine bağlı olduğunu bir kez daha hatırlattı.
1995 yılında Nobel Kimya Ödülü nü kazanan Meksikalı Mario Molina, "karbondioksit ve diğer insan ürünü kirlilikle atmosferin ısınması devam eder hatta Amazon yağmur ormanları ölürse, (güneş, rüzgar, su, elektrik gibi temiz enerji kullanımı yaygınlaştırılmazsa) tüm insanlık için sonuçlar çok feci olacaktır" dedi.
BM nin İklim Değişikliği Baş Temsilcisi Christiana Figueres, karbondioksit salımının azaltılmasını içeren 1997 Kyoto Protokolü nün kurtarılması için bu konferansın gayret sarfetmesi gerektiğini bildirdi.
Ada devletleri ise, denizlerin yükselmesinin "kendilerinin ve tarihin sonunu getireceği endişesini" Cancun da sundular. 43 ülkenin üye olduğu Küçük Ada Devletleri İttifakı nın (AOSIS) ikinci başkanı Yeşil Burun adasından Antonio Monteiro ise Lima, Kiribati, Tuvalu, Cook Adaları, Marshall Adaları, Maldivler in yükselen deniz suyundan büyük tehlike içinde olduğunu bildirdi.
“ABD olarak, Kopenhag’daki taahhütlerimizin arkasındayız”
Birlemiş Milletler İklim Zirvesi’nde iklim değişimi ile mücadele konusunda yaşanan ataletin artan maliyeti ile ilgili endişeler dile getirildi. Bunun üzerine Washington, küresel iklim değişimi konusunda Beijing ile yaşadıkları anlaşmazlıkları çözümlemeyi arzuladıklarını ifade etti. Dünyanın en büyük ekonomilerinden olan ve sera gazı salımına en büyük katkıda bulunan ABD ve Çin yine de 2010 yılında küresel ısınma konusunda yeteri kadar mücadele etmedikleri için birbirlerini suçladılar. ABD delegasyonu başkanı Jonathan Pershing "Geçtiğimiz ay, mutabık olmadığımız konular ve bunların çözümü için neler yapılabileceği üzerinde çok fazla enerji harcadık. Gelişme kaydettiğimizi düşünüyorum. Şimdi toplantılardan neler çıkacağını göreceğiz” dedi. Pershing, ABD’nin Kopenhag’da ortaya koyduğu taahhütlerin arkasında olmaya devam ettiğini ifade etti.
Geçtiğimiz yıl Kopenhag’da ABD Başkanı Obama, ABD’nin 2020 yılında emisyonları yüzde 17 oranında azaltarak 2005 seviyesine indirmeyi hedeflediklerini açıklamıştı. Ayrıca gelişmiş ülkeler, 2020 yılında başlayarak, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişiminin kötü etkileriyle baş edebilmeleri için yıllık 100 milyar dolar taahhüt ettiklerini ifade etmişlerdi. Çin delegasyon başkanı Su Wei ise, "ABD’li arkadaşlarımızla oldukça samimi ve açık bir diyalog geliştirdik. Çin olarak Cancun’dan olumlu bir çıktı elde etmeyi çok istiyoruz” dedi.
“Yenilenebilir enerjilere geçiş ne kadar uzun sürerse maliyet o kadar yüksek olacak”
Birleşmiş Milletler, Cancun’da gelişmekte olan ülkelere yağmur ormanlarını korumak gibi konularda yardımcı olacak, yoksul ülkelerin iklim değişimine adapte olabilmelerine yardım edecek yeni bir “yeşil fon” üzerinde anlaşma yapılmasını bekliyor. Toplantılarda sera gazı salımlarının frenlenmesi için mevcut hedeflerin şekillendirilmesi de hedefleniyor.
Meksika Başkanı Felipe Calderon "Doğa ile ilişkimiz gittikçe kritik bir seviyeye geliyor” derken Birleşmiş Milletler iklim uzmanları başkanı Rajendra Pachauri Reuters’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Harekete geçme konusunda yaşanan ertelemeler, iklim değişiminin yaratacağı etkilerin çok daha geniş kapsamlı ve ağır olmasına neden olacak. Fosil yakıtlardan güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerjilere geçiş ne kadar uzun sürerse, küresel ısınmanın maliyeti de o kadar yüksek olacak.”
Avrupa Birliği’nin Cancun’da küresel bir iklim anlaşmasının gerçekleşmesi konusunda son derece hırslı olduğunu ifade eden AB İklim Komiseri Connie Hedegaard “Ancak üzülerek belirtmeliyim ki bazı büyük ülkeler aynı hırsa sahip değiller. Ne yazık ki Amerikan senatosundan yeni bir yasal düzenleme henüz çıkmadı” dedi. Hedegaard, AB’nin Cancun için hedeflerini biraz küçülttüğünü, artık yağmur ormanlarının korunması, yeşil teknolojinin geliştirilmesi ve emisyon indirimi için yoksul ülkelere yapılacak bağışlar konusunda daha konsantre yaklaşımlara sahip olduklarını ifade etti.
www.geleceginenerjisi.com / 30 Kasım 2010