Her bir endüstri kolunun rock yıldızı olarak gösterilebilecek bir figürü vardır. Finans endüstrisinin Warren Buffet’ı, teknoloji endüstrisinin Steve Jobs’ı, petrol endüstrisinin (ve şimdi de rüzgar enerjisi sektörünün) T. Boone Pickens’ı ve solar PV endüstrisinin Jigar Shah’ı.
Peki sizi iş dünyasında rock yıldızı yapan nedir ? Tabi ki başarı önemli bir önceliktir. Kuzey Amerika solar enerji piyasasında öncülük yapan SunEdison firmasının kurucusu olan Shah’ın otuzlu yaşların ortalarındaki yükselişi modern solar endüstrisinin en yüksek profilli başarı öykülerinden birisidir. Fakat rock yıldızı olabilmek iyi bir işi adamı olabilmekten çok daha fazlasını ister. Kendisini hiçbir zaman güneş enerjisi endüstrisinin yıldızı olarak görmeyen Shah bile finansal başarının özellikle yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanlarındaki endüstriyel başarının çok küçük bir parçası olduğunu kabul ediyor.
Shah’a göre; “Bu sektörlerde tonla para kazanabilirsiniz, fakat hiçbir yenilik getiremeyebilirsiniz. Bu gerçekten üzücü bir durumdur.” Shah enerji verimliliği sektörünü işaret ediyor ve çok sayıda yıllık en az 50 milyon dolarlık bütçelere sahip projelerin toplamda ABD’nin savurgan enerji tüketimine çok küçük miktarlarda etki ettiğini belirtiyor. Aynı şey solar endüstrisi için de geçerli. Yıllık kazancı 2 milyar dolara ulaşan, piyasa değeri 12 milyar dolar olan ince film üreticisi First Solar gibi bir dev, genel enerji çeşitliliği içinde çok küçük bir paya sahip bir piyasada öncülük etmektedir.
Fakat Shah güneş enerjisinin yüksek yaygınlık yolunda ilerlediğine inanıyor. Solar enerjinin çok pahalı olduğunu ya da bir fark yaratmak için sektörde çığır açan buluşlara ihtiyaç duyulduğunu iddia edenleri eleştiriyor. Ona göre olumlu göstergeler artık apaçık ortada ve onu göremeyenler ya kör ya da kötü niyetle görmezlikten geliyorlar.
Bu bize rock star karakteristiğinin diğer bir özelliğini gösteriyor: Rock yıldızı içinde bulunduğu endüstrinin geleceğini tasavvur edebilir ve bunu açıkça dile getirebilir. Bu düşünce yaygın inanışlarla (örneğin; solar enerji çok pahalı, soların kesintili bir enerji tipi, teknolojinin henüz hazır olmadığı gibi…) her zaman aynı doğrultuda da olmayabilir.
Geçtiğimiz günlerde ABD’de AltaTerra araştırma grubu "2013 Yılına Doğru Güneş Enerjisi Solar PV Endüstrisinin Görünümü" konulu bir tele konferans düzenledi. Konferansa baş konuşmacı olarak katılan Shah, oldukça değişken bir yapıya sahip fotovoltaik piyasasının önümüzdeki birkaç yılı ile ilgili birçok iç görü paylaştı. Konuşmasının konusu “Solar Endüstrisi Kendi Kaderini Belirler” idi. Bununla söylemek istediği; endüstri kuruluşlarının büyük çaplarda solar enerjiyi devreye sokması için taşlar artık yerli yerine oturmuş durumdadır. Artık zaman, engeller yarattıkları için politikacıları ya da fosil enerji sektörünü suçlama zamanı değil, kuvvetli iş bağlantıları kurma zamanıdır.
Shah’ın açıklamalarını maddeler halinde özetleyecek olursak;
•Solar enerji için sihirli rakam anahtar teslim watt başına 2 Dolardır. Bu fiyat seviyesinde global enerji ihtiyacının %30’u fiyat rekabetçi bir şeklide güneş enerjisi solar PV sistemleri tarafından karşılanabilir.
•2012 yılı itibariyle 1 MW kristal silisyum solar PV sistem maliyeti 2.60 Dolar/Watt seviyesine düşecektir. Böylece 2 Watt eşik seviyesine oldukça yaklaşılacaktır.
•Güncel fiyatlara rağmen (Watt başına 4.60 Dolar ile 2.40 Dolar arasında) mevcut solar enerji teknolojileri yakın gelecekte de önemli katkı sağlayabilecek yetkinliktedir, üçüncü jenerasyon solar teknolojilere gerek yoktur. Shah uzun dönemde önem kazanacak olsalar da yenilikçi teknolojilere sürekli olarak odaklanmanın bizi bugün ne yapabiliriz realitesinden uzaklaştıracağına inanıyor.
•Güneş enerjisi solar PV piyasalarında 2013 yılına kadar Kuzey Amerika’da %65, Avrupa’da %18, Hindistan, Singapur ve Çin gibi gelişmekte olan piyasalarda da %68, global olarak da %35 yıllık büyüme oranları yakalanabilir. Solar endüstrisi 2012 yıllında 20 GW global kapasiteye ulaşabilir.
•Solar enerji anahtar teslim 3 Dolar/Watt seviyesine ulaşabilir ve bunun da altına inebilirse, şebeke işletmeleri sadece mevzuat zorunluluklarından değil ekonomik nedenlerden de güneş enerjisi sistemlerine yatırım yapabilir. Örneğin, Florida Enerji İdaresine göre, solar PV şu anda işletme sınırları içinde yeni kömür teknolojilerinden daha ucuz durumdadır. Bunun yanı sıra, Georgia Public Utility Commission (PUC) eyalette kurulması ihtimal yeni bir nükleer santralin enerji faturalarını ayda 1.30 Dolar yükseltebileceğini belirtiyor. Solar enerji, termal depolama ve dinamik yük kontrolünün bileşimi bir sistem oranları sadece aylık 1 Dolar yükseltebilecektir.
•Güneş enerjisi mevzuatsal ve finansal dezavantajlarının görece daha az olması nedeniyle gelecekte daha da önem kazanacak. Global olarak her sene 270 milyon metrekare düz çatı alanının solar panellerle kaplanmasıyla 20 GW civarında solar enerjinin devreye girmesi teorik olarak mümkündür. CSP gibi merkezi sistemlerin de önem kazanması kuvvetle ihtimalken, mega - projeler için yeni iletim hatlarının kurulmasındaki engeller solar sektörünün gelişim hızını düşürecektir.
•Solar endüstrisinin en iyileri uluslararası finansta iyi olanlar olacaktır. Piyasalar her sene yön değiştirdikçe, oldukça geniş bir çeşitlilik arz eden finans piyasalarında solar projelerin nasıl finanse edileceğini anlayabilmek başarı için kilit rol oynayacaktır. Finans konusunda hünerli ve sofistike olabilen şirketler solar enerji endüstrisinde liderliğe oynayacaktır.
•İnnovasyonun önemli bir kısmı yukarı değil aşağı yönlü olacaktır. Shah maliyet düşürücü fırsatların inverter, güç optimizasyonu, izleme yazılımları, montaj, kablolama ve işçilik gibi Sistem Denge Elemanları (Balance of System - BOS) sektörlerinde olacağına inanmaktadır.
•Bütün bu trendler göz önüne alındığında, Shah solar enerjinin ABD’de 2020 yılında %5 penetrasyon oranına erişeceğine inanmaktadır.
•Shah solar enerji için politik yaklaşımların bazı piyasalarda çok baştan savma olduğunu iddia etmektedir. Fakat eşit şartlarda destek için ağlamak yerine, güneş enerjisi endüstrisinin fosil yakıt enerjisi endüstrisine şunu söylemesi gerekmektedir; “Mali teşviklerden faydalanmak istemiyoruz, eğer siz de sizinkilerden feragat ederseniz.”
Shah’ın sunumu boyunca üzerinde durduğu ana nokta güneş enerjisi endüstrisinin artık tamamen “onların” destekleri üzerinde ayakta durmak zorunda olmadığı ve işlerin düzgün bir şekilde yürüdüğü bir iş ortamına sahip olduğu düşüncesiydi. Bundan sonrasında tartışılacak konu “bizlerin” solar endüstrisini geliştirmek için ne yapmamız gerektiğidir. Ayak sürüyen politikacıların ve enerjidağıtım şirketlerinin tam desteği olmasa bile yapılabilecek bir çok iş vardır.
www.akademimuhendislik.net / 17.10.2010