Beklemeye devam mı ?

Haziran ayı sonunda ve temmuz ayı ortasına kadar sektörde yenilenebilir enerji yasasının çıkması yönünde olumlu beklentiler vardı, fakat bildiğiniz gibi bu beklenti maalesef hüsranla sonuçlandı ve yasa kabul edilmeden meclis tatile girdi. Arkasından referandum yapıldı ve şimdi meclisin açılma vakti geldi. Bakalım şimdi ne olacak? Yine boş laflar ve sürekli ertelemeler mi yaşayacağız, yoksa meclisimiz artık biraz daha duyarlı ve çevreci bir şekilde konuya yaklaşarak şu meşhur 5346 sayılı YEK yasasını çıkartacak mı ?

Ütopya mı, gerçek mi olduğu tartışılan Nabucco Projesinin nasıl devam edeceği ve nasıl tamamlanacağı merakla bekleniyor. Bu arada 4.000 MW’lık Akkuyu nükleer santrali ile doymayan enerji bakanlığımız ikinci nükleer santrali kurabilmek için arayış içinde. Kullanmadığımız doğalgazın bedelini Azerilere ödedikten başka %100’e yaklaşan fiyat artışı ile yine ne kadar doğalgaz almaya devam edeceğiz? Ülkemizin dövizleri daha ne kadar yurt dışına akacak ?

Bu arada ellerinde bol miktarda petrol ve doğalgaz olan Arap Ülkeleri güneş enerjisi yatırımlarında atağa kalktılar. Bina ve boş arazilere kurdukları güneş enerjisinden elektrik üreten sistemlerin dışında artık güneş enerji panelleri ve bunların ana hammaddelerini üreten teknolojik sistemlerin üretimine de geçiyorlar. İsrail güneş enerjisi üretim tesislerinin kapasitesini her geçen gün artırıyor.

Ya biz ne yapıyoruz ? Tepemizdeki güneş sanki bizim değilmişçesine bakıp geçiyor, daha doğrusu kafamızı kuma gömüyoruz. Geçen gün bir medya dergisinde “ Güneşin Ülkesi Gölgede Çalışıyor “ diye çok güzel bir yazı yayınlamıştı. Dünyadaki kurulu güçlerden rakamlar verilirken oluşacak endüstrinin sektördeki istihdama da etkisini gösteren bu yazıda benim de küçük bir katkım olmuştu.

2009 sonu itibariyle dünyadaki toplam kurulu güneş enerjisi gücü 23.330 MW olarak açıklanırken 2010 sonunda bu rakamın 34.000 MW’a ulaşması bekleniyor. Avrupa Birliği ülkeleri kurulu gücü ise 2009 sonunda 14.730 MW’tı. 2020 yılında üretiminin yüzde 20’sini yenilenebilir enerjiden karşılamayı hedefleyen AB’nin güneş enerjisi kullanım hedefi ise yüzde 8-12 oranında. Türkiye’de ise durum bildiğiniz gibi hiç de parlak değil. Toplam kurulu enerji sistemi 46.000 MW iken güneş enerjisi kurulu gücü sadece 3.5 - 4 MW düzeyinde. Oysa uzmanlar, Türkiye’nin 2020 yılı için 94.000 MW kurulu güç hedefinin 6 - 8.000 MW’ının güneşten olması gerektiğini söylüyor.

İşin istihdam tarafına bakacak olursak en azından 20.000 kişinin iş bulabileceği bir sektör beklemede. Kaldı ki daha yasa çıkmadan ve kurulumlar başlamadan yetişmiş eleman sağlayabilme, sertifikalandırma ve teknik ekipmanların kalitelerini onaylamak üzere çalışmalar da başlatılmış durumda. AB ve DPT destekli projeler harıl harıl çalışılıyor ve alt yapı kuruluyor.

Bence artık düğmeye basma zamanı geldi. Akademi ve teknoloji merkezlerimiz araştırma - geliştirme faaliyetlerinde çok güzel yol aldılar, artık PV üretim teknolojileri biliniyor ve hatta Ankaralı bir firma geçenlerde PV üretiminde kullanılan ekipmanları yurt dışına ihraç etti.

Güneş enerji santralleri ( güneş tarlaları ) projeleri ülkemiz firmaları tarafından yapılabiliyor ve hatta bir yerel firmamız AB destekli proje kapsamında Kıbrıs’a 1,3 MW güneş santrali kurmaya başladı.

Güneş panellerinin binaya entegre kurulumları yapılabiliyor, İstanbullu bir inşaat firmasının apartman bloklarına koyacağı 170 kW sistem çalışmaları başlatıldı.

Yerel yönetimler güneş ve temiz enerji çözümlerini projelendirmeye ve uygulamaya başladılar. Antalya Büyükşehir Belediyesi Güneşkent Yeşil Antalya projesini başlattı. Hedefi tıpkı Barcelona gibi, Sevilla gibi karbon emisyonu minimum çevre dostu enerji üretimine geçmek, yani turizm şehri mavi Antalya’mızı yeşil Antalya olarak uluslar arası düzeyde sertifikalandırabilmek.

PV panellerinin yerli üretimi şu anda 3 firmamız tarafından yapılıyor ama yasa çıkarsa en azından 3-4 firma daha yerli üretime geçmek için hazırda bekliyor.

Yani kamu tarafı hariç diğer ilgili tüm taraflar çalışıyor ve artık ülkemize güneşi kazandırmak istiyor.

Eylül sonu İstanbul’da Solar Turkey, ekim sonu da Ankara’da EIF 2010 Uluslar arası Enerji kongreleri düzenlenecek. Bakalım bu etkinlilerde sayın bakanımız ve diğer kamu yetkileri neler diyecek ve ne gibi müjdeler verecek ? Bu sefer umarım elimiz boş çıkmaz, en azından 2010 sonuna kadar rüyamızın gerçekleştiğini görebiliriz. Yoksa başka bahara mı ?

Yağ, un ve şeker var, şu aşçıyı bir ikna edebilsek ne de güzel helva olacak ama ?

Levent Gülbahar / www.yesilekonomi.com / 24.09.2010