Güneşimiz heba oluyor
Yılın 200 günü güneşli geçen Türkiye de güneş enerjisi kapasitesinin binde 1 inden bile faydalanamıyor. Hükümet nükleer enerji için yasaları ardı ardına çıkartırken ve tarihi güzellikleri barajlar altında bırakırken Yenilenebilir Enerji Kanunu nu çıkarmıyor.
Türkiye’nin enerji ihtiyacı gün geçtikçe artıyor. Enerji üretiminde yüzde 72 oranında dışarıya bağımlı olan Türkiye her yıl bunun için 40-45 milyar dolarlık fatura ödüyor. Yılın 200 günü güneşli geçen Türkiye’de güneş enerjisi kapasitesinin binde 1’inden bile faydalanamıyor.
Türkiye’de güneş enerjisinin kurulu gücü 3.5-4 megaWatı (MW) geçmiyor. Ülkemizde hâlâ bir güneş enerjisi santralı bulunmazken kurulu güç de üniversitelerde ve bazı muhtelif yerlerde kurulanlardan oluşuyor.
Hükümet nükleer enerji konusunda yasaları ardı ardına çıkarırken Türkiye’nin tarihi güzelliklerini barajlar altında bırakırken diğer taraftan güneş ve rüzgâr enerjisinden faydalanmak için Yenilenebilir Enerji Kanunu’nu çıkarmak için hiçbir çaba harcamıyor.
Türkiye’nin yıllık enerji ihtiyacı 200 TWh Türkiye’nin yıllık güneş enerjisi potansiyeli 500 TWh, rüzgâr enerjisi potansiyeli ise 450 TWh.
Bu alanlara yatırım yapılsa Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı da sona erecek.
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gülbahar’a göre, Türkiye yenilenebilir enerji potansiyelini iyi kullanmıyor.
Fosil yakıtta ısrar
Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeli yıllık 500 TWh. Ancak güneş enerjisinden yararlanma oranı çok düşük. Öyle ki güneşlenme saati Türkiye’nin yarısı kadar olan Almanya, bu alanda dünyanın bir numaralı ülkesi konumunda. 2009 sonu itibarıyla 9.830 MW güneş enerjisi kurulu gücüne sahip olan bu ülke, 2010’un ilk üç ayında 3.400 MW’lık güneş enerjisi yatırımı daha yapmış durumda. Türkiye 2.738 saat/yıl gibi yüksek bir güneş enerjisi potansiyeline sahip. Gerekli yatırımların yapılması halinde yılda birim metrekareden ortalama 1.527 kWh’lik güneş enerjisi üretebilir. Ancak yabancıların dediği gibi ‘Güneşin Ülkesi, Gölgede Çalışıyor’ durumu söz konusu.
Yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli Türkiye kadar yüksek olan bir ülkenin hâlâ fosil yakıtlarda ve nükleerde ısrar etmesine bir anlam veremediğini vurgulayan Gülbahar, “Bu bir kültür eksikliğinin ve en önemlisi dünyamızın, çevremizin ve çocuklarımızın geleceğinin düşünülmediğinin en güzel göstergesi” dedi. www.cumhuriyet.com.tr / 11.09.2010