Almanya da nükleer enerji tartışması sürüyor
Merkel hükümetinin nükleer enerji santrallerinin işletme süresini ortalama 12 yıl uzatma kararına muhalefet tepkili. Hükümet, yasama sürecinde muhalefeti devredışı bırakmayı hedefliyor.
Merkel in selefi Sosyal demokrat-Yeşiller koalisyonu nükleer enerjiden aşamalı olarak çekilme planı çerçevesinde son santralin 2021 yılında kapatılmasını kararlaştırmıştı. Şu anki iktidarın yeni enerji konsepti çerçevesinde nükleer enerjiden vazgeçilmesi 2050 yılına kadar sarkabilecek. Merkel hükümetinin, bu konuda muhalefetin çoğunlukta bulunduğu Eyalet Temsilciler Meclisi ni devredışı bırakma planı ise tartışmaları daha da alevlendirdi.
Merkel ise 40 yılı kapsaması planlanan yeni enerji konseptinin Almanya’yı yenilenebilir enerjiler çağına taşımasını hedefliyor. 2050 yılını hedef alan uzun vadeli konseptin bir devrim olduğunu belirten Merkel, bu yolla enerji tedarikinin otuz, kırk yıllık bir süre zarfında nitelik açısından tamamen değişeceğini kaydetti.
Ay sonunda Bakanlar Kurulu nda
Merkel in enerji konseptinin Eylül ayı sonunda Bakanlar Kurulu ndan geçmesi bekleniyor. Konsept, yenilenebilir enerjilere yatırımlar öngörüyor. Deniz açıklarında rüzgar türbinleri kurulmasını öngören milyarlarca euroluk kredi programı gibi. Konsept uyarınca ayrıca elektrik şebekesi geliştirilip modernize edilecek, işletme ve binalarda enerji verimliliği artırılacak.
Çevre Bakanı Norbert Röttgen konseptin son derece güvenilir ve çevre dostu olduğunu vurgulayarak, enerji politikaları açısından şimdiye kadarki en iddialı programı oluşturduklarını kaydetti. Röttgen, "Bu programla yenilenebilir enerjiler ve enerji verimliliği çağının takvimi somut olarak belirlenmiş olacak" diye konuştu.
Nükleer enerji önemini koruyor
Enerjideki dönüşümün güvenilir ve emniyetli olmasına büyük önem veriliyor. Bu nedenle federal hükümet için nükleer enerji, önemini koruyor. Merkel’den önceki Sosyal Demokrat-Yeşiller koalisyonunun nükleer enerjiden aşamalı çekilme planı çerçevesinde son nükleer enerji santralinin 2021 yılında kapatılması planlanıyordu. Şimdi ise Çevre Bakanı Röttgen, bu politikadan vazgeçildiğini açıkladı. Nükleer santrallerin işletme sürelerinin 8 ila 14 yıllığına uzatıldığını, bunun ortalamada 12 yıllık uzatma anlamına geldiğini belirten Çevre Bakanı, "Bunun adil bir uzlaşma olduğuna inanıyorum. Daha önceki tartışmalarda 8 ila 28 yıllık uzatma süreleri sözkonusuydu. Şimdi daha yaşlı santrallerin işletme süresini 8 yıl, daha güvenli olan yeni santrallerinkini daha fazla uzatacağız" diye konuştu.
Çevreciler ve yeşil enerji üreticileri kızgın
Ancak son nükleer santralin ne zaman kapatılacağı sorusu açıkta kaldı. Bu sürenin 2050 yılına kadar uzayabilecek olması çevre kuruluşları ve ekolojik elektrik üreticilerinde hayalkırıklığı yarattı.
Büyük enerji şirketleri ise nükleer santrallerin işletme süresinin uzatılmasından büyük kâr edecek. Buna karşılık şirketlerden alınacak ek vergi ve kesintilerle devlet 2011-2016 yılları arasında 14 milyar euro gelir elde edecek. Yeşiller Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Jürgen Trittin hükümeti sert dille eleştirerek, “Nükleer elektrik miktarının çifte katlanmasıyla şirketlere 100 milyar euroya varan ek gelir imkanı doğacak. Bu miktarın da açıklandığı gibi yarısı değil, sadece küçücük bir parçası devlet kasasına girecek” dedi.
"Muhalefetin devredışı bırakılması Anayasa ya aykırı"
Ancak hükümetin planlarına göre yeni enerji konseptinde muhalefete fazla bir söz hakkı kalmıyor. Planın Eyalet Temsilciler Meclisi dışarıda bırakılarak hayata geçirilmesi planlanıyor. Yeşiller partisinden Jürgen Trittin bu işin peşini bırakmayacaklarını vurguladı. Bu tür bir kararın siyasi açıdan hiçbir dayanağı olmadığını belirten Trittin, "Planlandığı gibi Eyalet Temsilciler Meclisi nin devredışı bırakılmasına çalışılırsa bu anayasaya aykırıdır. Böyle bir kararı engellemek, ve olur da yürürlüğe girerse geri çevirmek için elimizden gelen herşeyi yapacağız” dedi. www.dw-world.de/dw / 07 Eylül 2010