Uluslararası Enerji Türk Zirvesi ...
 
 

 

Bakan Yıldız Uluslararası Enerji Türk Zirvesine Katıldı.

İki gün sürecek zirvenin açılışında konuşan Bakan Yıldız, zirvenin uluslararası boyutu olduğu için dünyada enerji alanında hangi gelişmelerin yaşandığına bakılması gerektiğini söyledi.

 

Bakan Yıldız, dünyanın enerjide birtakım sıkıntılar ve açmazlarla mücadele ederek ilerlediğini kaydederek, petrol, doğalgaz gibi primer enerji kaynaklarının 40-45 yıllık rezervinin bulunduğundan bahsedildiğini, büyüyen ve enerji ihtiyacı sürekli artan dünyada natif enerji kaynaklarının geliştirilmeye çalışıldığını dile getirdi.

 

Her geliştirilen kaynağın bedelinin yine vatandaş tarafından ödendiğini vurgulayan Yıldız, enerjinin ucuzlatılması, piyasanın liberalleşmesi ve serbestleşmesi hedeflerinin bulunduğunu, ancak hiçbir şeyin bedeli ödenmeksizin alınmadığının da unutulmaması gerektiğini ifade etti.

 

Bakan, hidroelektrik santralleri (HES) konusundaki tartışmalara değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

HES ler tartışmasız kendi öz kaynaklarımız. Bir kere bir coğrafya değişikliği var. Temelinde illa bir mühendis olmaya gerek yok, ana temayı anlamak için. Bir su var, su durursa potansiyel enerji elde edemezsiniz. Ne zaman hareketlendi, hareketlendiği miktar kadar enerji elde edeceksiniz. Ana tema bu. Bunun coğrafya değişikliği olmaksızın yapılma ihtimali yok. Peki dünyadayken çok güzel, kulağa hoş geliyor da, niye Türkiye deyken sıkıntı veriyor. Niçin o su, uluslararası arenada kabul görüyor da Türkiye de olduğunda sıkıntı doğuyor? Mani olanların üzerinde durması gereken problem budur.Bu, tabii ki o yörenin hoyratça, vahşi şekilde kullanılmasını mazur hale getirmez. Kamu, ilgili bakanlıklarıyla denetim yapmak zorundadır. Karşı gelinen, yerli ve yenilenebilir bir kaynağımızdır. Her yapmadığımız miktar kadar ithalat yapıldığının bilinmesi lazım. Doğalgaza ve petrole ödediğimiz rakamlar söz konusu olduğunda çok güzel cümleler kurulur, bu konuda strateji geliştirmemiz gerektiği söylenir, ama uygulamaya geldiğimizde... 8 bin 484 kilometre kıyısı olan bir ülkede yaşıyoruz. 46 tane enerji yatırım başvurusu var, 46 sına da itiraz var. Bunda bir gariplik yok mu, sıkıntılı bir durum değil mi, zaman zaman spekülatif, zaman zaman manipülatif kaygılarla karşı çıkıldığını defalarca tekrar edeceğiz. Çok masum çıkışlar değildir. Bir kısmının Avrupa dan buraya gönderilen paralarla finanse edildiğini biliyoruz. Bunlar çok zararlı şeyler.

 

Türkiye deki su miktarının üçte birinin işletmede, üçte birinin inşa ve proje aşamasında, üçte birinin de dizayn aşamasında olduğunu anlatan Bakan Yıldız, Türkiye nin büyüdüğünü, enerjiye ihtiyacın çok fazla olduğunu bildirdi.

 

Bakan Yıldız, yerli ve yenilenebilir kaynakların mutlaka teşvik edilmesi gerektiğine işaret ederek, Kamu su kullanım anlaşmalarıyla beraber payını alacak, kamu 49 yıl içinde 62 milyar lira gelir elde edecek. Bu da akan sudan alacağı paydır dedi.

 

ÇEVREYE ZARAR VEREN PROJELER ELİMİNE EDİLECEK

Özel sektörün yatırım yapacağını, kar edeceğini, böylece bir yandan kamunun, bir yandan özel sektörün kazanacağını, vatandaşın da yerli kaynaklardan yararlanmış olacağını anlatan Bakan Yıldız, şunları belirtti:

 

Ormana zarar veren, çevre şartlarına uymayan projelerin bir kısmı elimine edilecek. Ama geriye 18-19 bin megavat civarında önemli bir güç kalıyor. Bu yatırımlar için elbirliği içinde olmamız lazım. Bu bir hükümet değil, devlet politikasıdır. İktidarı, muhalefeti, partisi yoktur. Bunu söylemek için illa AK Parti li, CHP li olmaya gerek yok. Türkiye nin suyu. Çok güzel cümleler kuruluyor ama toplumsal sivil örgütlerin yeterli tepkiyi vermediği kanaatindeyim. Türkiye nin menfaatlerine borcu olanlar sadece siyasiler değil, sivil toplum örgütleridir de. Nükleer güç santrallerinin düzenlenmesiyle ilgili politika koyduk. 40 senedir yapılamıyor. Nükleere karşı çıkanlar var, HES e karşı çıkanlar var. Jeotermale karşı çıkanlar var. Güneşe, tarlalardan dolayı karşı çıkanlar var. Rüzgara, kuşlardan dolayı karşı çıkanlar var. Bir tavsiyem var. Karşı çıkan STK lar kendi aralarında karar versinler, mesela Petrolle devam etmeye karar verdik desinler. 25 milyar dolar vereceğimize 35 milyar dolar verelim desinler. İnanın kimsenin mutabık kalamayacağı sonuçlar göreceksiniz. O zaman müsaade edin de biz işimizi yapalım.

 

Bakan Yıldız, enerjinin siyasi yanı bulunan bir konu olmadığını vurgulayarak, Aynen referandumda olduğu gibi, siyasi partinin değil, sistemle ilgili bir konudur. Ben biraz ona benzetiyorum. Türkiye nin menfaatiyle ilgili bir konu, siyasallaştırılmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye nin istikrarına borcu olanlar yalnızca siyasiler değildir, hepimiziz. Bu enerjiyi kullananlardanız. Tabii ki bunun refahından hepimiz faydalanacağız. Kamu da bunları düzenleyip ortaya koymak zorundadır şeklinde konuştu.

 

DİĞER KONUŞMACILAR

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, teması Enerji olan fuar sayesinde bu konudaki duyarlılığı İzmir den artırmayı hedeflediklerini kaydetti. Jeotermal kaynakların gün ışığına çıkması, kent insanının kullanması için çalışma yaptıklarını anlatan Kocaoğlu, İzmir Jeotermal AŞ ile jeotermal kaynaklarımızı değerlendirmek için proje geliştiriyoruz. Balçova ve Narlıdere sahasında kapasiteyi iki mislinden fazla artırdık, Seferihisar sahasını gün ışığına çıkardık. Termal turizmi ve seracılığı geliştirmek, eğer kaynak varsa elektrik üretmek üzere de çalışmaları sürdürüyoruz dedi.

 

İzmir Valisi Cahit Kıraç, enerjinin ülkelerin gelişmişlik seviyelerini gösteren en önemli parametre olduğunu vurgulayarak, natif enerji kaynaklarının kullanılmasının önemine dikkati çekti.

 

Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Eldemir de enerjiye olan ihtiyacın giderek arttığına dikkati çekerek, enerji tüketim miktarının ülkelerin gelişme seviyesini ölçer duruma geldiğini kaydetti.

 

Gelişmiş ülkelere bakıldığında, kişi başına yıllık ortalama enerji tüketiminin 8 bin 900 kilovatsaat mertebesinde olmasına karşın, Türkiye de saatte 2 bin 500 kilowatt enerji kullanıldığını dile getiren Eldemir, bunun 10 yıl içinde en az 2 katına çıkmasının öngörüldüğünü, bu yüzden de kaynakların çeşitlenmesi gerektiğini aktardı.

 

Eldemir, Türkiye de yerli ve yenilenebilir kaynak olarak HES yatırımlarının artması gerektiğini vurguladı. www.enerji.gov.tr / 02.09.2010

 
 SON 15 HABER
Solarex İstanbul | Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı 2018 ...
Türkiye’nin ilk yüzer güneş enerji santralı, Yüzen Enerji ...
Kayseri Şeker Güneş Enerji Santrali Yatırımlarına Devam Ediyor ...
Güneş Enerjili Telefon Şarjı & Wi-Fi ...
Türk yatırımcılara çağrı, Türkiye gelsin burada bir şehir verelim hemen elektriğini üretmeye başlasın ...
Elektrik üretimi ekimde yüzde 7,4 arttı ...
BP güneş yatırımlarına Lightsource ile geri dönüyor ...
Güneş Enerjili Aşı / İlaç Dolabı ve Takibi ...
Türkiye nin GES gücü artıyor ...
En büyük çatı üstü ince film GES i Türkiye de ...
Rüzgar ve güneş enerjisinin bir arada kullanılacağı  hibrit enerji santrali için ...

Güneş enerjili akıllı pencereler enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayabilir ...

Fransa rüzgarda 12 GW ı, güneşte 7,5 GW ı aştı ...
OSB LERE GÜNEŞ DOĞDU ...
Elektrikli araç şarj istasyonu kurmak için lisans gerekmeyecek ...
 
 
 
Anasayfa
Hakkımızda
Ürünler & Hizmetler
Danışmanlık
Mühendislik
Proje Geliştirme
Uygulama
İşletme - Bakım
Genel Bilgiler
SSS / Sıkça Sorulan Sorular
Dosya / Makale / Sunum
PV Fabrikası Yatırım Danışmanlığı
Hangi Panel / Teknoloji Seçimi
Feed in Tariff / FIT nedir ?
Emisyon Ticareti - Karbon Borsası
1 MW altı Keşif ve Proje Geliştirme
Yasal Uyarı
Linkler
İletişim
 
 
 
Mail listemize kaydolun.
Ad Soyad:
Email: