Gelişen Fotovoltaik Pazarı : Türkiye
3 MW lık fotovoltaik kapasitesinin çoğu off-grid yani şebekeden bağımsız olan Türkiye, küçük projelerden çok, geniş ve büyük yatırım gerektiren solar parklara konsantre olmuş durumda.
Başlangıç olarak hükümetin bu politikası olumlu olsa bile önümüzdeki yıllarda gerekli lisans ve bürokratik işlemlerde pürüzlerle karşılaşılması olası gibi görünmekte. Fakat kesin olan bir şey var ki, fotovoltaik pazarında giderek düşen maliyetler ve çıkması beklenen yasal düzenlemeler Türkiye’nin önümüzdeki 3 sene içerisinde küçük veya orta ölçekli bir fotovoltaik pazar oluşturmasını sağlayacaktır.
Günümüzde Türkiye’de devlet teşvikleri ve sektöre yapılan yardımlar yeterli seviyenin çok altındadır. Yasal olarak rüzgar enerjisini desteklemek için hazırlanan RES yasasından yararlanan solar fotovoltaik sektörünün teorideki bu desteği ne yazık ki pratikte yeterli olmamaktadır. 5.5 Ec/kWh olan tarife rüzgar enerjisini desteklemekte bile çok zorlanırken, fotovoltaik pazarında yeni firmaların kurulması ve ayakta kalması oldukça zordur.
Sektördeki olumsuzlukları saptamak ve yeni destek programları gerçekleştirmek amacı ile parlamentodaki enerji komisyonu çalışmalarını sürdürmektedir. Her ne kadar sektördeki birçok kurum, kuruluş ve firmadan fotovoltaik pazarına daha çok destek verilmesi konusunda açıklamalar ve istekler gelse de son 5 senedir ne yazık ki sektörde büyük bir değişim yaşanmamıştır. Günümüzde 13 Ec/kWh seviyesinde bir FIT uygulamasına geçileceğine dair konuşmalar olsa bile bu sene içinde kesinleşmesi beklenen konu belirsizliğini korumaktadır.
Türkiye’nin Fırsatları:
Hükümetin sektörü destekleme konusundaki yavaş tutumu hesaba katıldığında bile, Türkiye Avrupa’nın en fazla umut vaat eden pazarlarından biri olarak kendini göstermektedir. Bu olumlu tabloya bakıldığında düşünülmesi gereken bir başka gerçek ise kısa ve uzun vadede karşılaşılması olası problemlerdir. Kısa vadede geçerli ve yeterli bir FIT uygulamasının olmaması, şebekeye bağlanma konusunda bir düzenleme ve uygulamanın bulunmaması, bilgi eksiği ve yetersiz insan kaynakları karşılaşılması olası sorunlardan sayılabilir. Uzun vadede ise fotovoltaik sektörü büyüme potansiyeli bulunan pazarın tutarlı ve kararlı bir politika ile desteklenmemsi sorunu ile karşı karşıya gelebilir.
Bütün bu olumsuzluklara karşın Türkiye’nin büyüyen ekonomisi, Asya ve Orta Doğu ülkeleri ile olan yakın ilişkileri, Avrupa Birliği adaylık süreci, uzun vadede giderek artan enerji ihtiyacı, sağlam endüstriyel altyapısı ve güneş enerjisi bakımından oldukça zengin oluşu, Türkiye’yi uzak ara geleceğin önemli fotovoltaik pazarlarından biri haline getirmektedir.
Birincil olarak solar tarlarda beklenen yatırım ve proje patlaması şebekeye bağlanma sorunları çözüldüğü takdirde pazarın hızlı bir bicimde büyümesini sağlayacaktır. Akdeniz bölgesi özellikle ince-film teknolojilerinin yaygınlaşması için ideal bir pazar durumdadır. Buna karşın Karadeniz bölgesinde ise daha çok crystalline teknolojisinin kullanılması uygundur.
Bütün veriler Türkiye’nin gelecekte önemli bir fotovoltaik pazarı olacağını gösterirken sektöre yapılması gereken yardım ve yatırımlar ihmal edilmemelidir. www.limitsizenerji.com / 30 Ağustos 2010