Euro nun kaderi tartışılıyor
Avrupa Birliği, Euro kurtarma paketi ve ekonomik olarak zayıf durumdaki ülkelerin tahvillerinin satın alınması gibi önlemlerle euro kurunu istikrara kavuşturmayı hedefledi. Ancak euro hala sallantıda.
“Bence Euro kesinlikle başarısızlığa uğradı.” Bu sözler, Alman Sanayicileri Birliği Başkanı Hans Olaf Henkel’e ait. Henkel, euronun düştüğü durumun nedenlerini şöyle açıklıyor : “Euro’yu başarıya götürecek kurallara bağlı kalmadık. Bu hatayı yapan ilk hükümetse Almanya’da o dönem iktidarda olan Yeşiller-Sosyal Demokrat Parti koalisyonuydu. Fransa ile, üzerinde uzlaşmaya varılan istikrar paketine riayet etmediler, çünkü mali kriz, ekonomik kriz, Euro krizi gündemde olmasaydı dahi, bu pakette belirlenen istikrar kriterlerini ihlal ederlerdi.”
Küçük ülkeler hedefte
Diğer bir deyişle, Henkel’e göre, tüm suç, tarihinin en ağır mali krizine sürüklenerek Euro Bölgesi istikrarını uzun süre tehdit eden Yunanistan’ın üzerine atılmamalı. Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi nin Avrupa Parlamentosu milletvekillerinden Elmar Brok da daha fazla özeleştiri yapılması gerektiği görüşünde. Brok, “Brüksel deki kanı daha çok şu yönde : ‘Büyük AB ülkeleri yasaları çiğnediğinde yasaları değiştiriyorlar, küçük ülkeler yasaların dışına çıktığında ise daracağına çekiliyorlar. Bize karşı güvenin yeniden tesis edilebilmesi için, biz Almanların da bütün bu yaşananlarda payı ve sorumluluğu olduğunu açıkça belirtmemiz gerekiyor” diyor.
Euro krizinin ardından Euro Bölgesi ülkelerinden çeşitli çözüm önerileri geldi. Bunlardan biri de Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble nin Uluslararası Para Fonu IMF benzeri bir yapının Avrupa’da hayata geçirilmesi önerisiydi. Ancak bu öneri, borçlu ülkelerin tasarruf konusundaki şevkini kıracağı yönünde eleşetirilere hedef oldu. Şu günlerde gündeme gelen bir diğer öneri ise Avrupa Birliği’nde ortak bir ekonomi yönetimi benimsenmesi.
Bütçe denetimi, kurumlara daha fazla yetki
Fransa tarafından ortaya atılan bu fikir haziran ayında yapılan Avrupa Birliği zirvesine kadar fazla destekçi bulmuyordu. Ancak bu zirvede, Almanya Başbakanı Angela Merkel de ortak bir ekonomi politikası benimsenmesine yeşil ışık yaktı. Peki, bu ortak yönetimden ne anlamalı? Berlin Hür Üniversitesi’nden Avrupa uzmanı Christian Calliess, bunu “Kurumların yetkilerine ilişkin değişiklikler söz konusu olabilir, yani AB Komisyonu’nun yetkilerinin ve bütünüyle Avrupa Birliği kurumlarının üye ülkelerin bütçeleri üzerindeki denetim haklarının güçlendirilmesi gibi gelişmeler olabileceğini düşünüyorum" sözleriyle açıklıyor.
Euro’nun yeniden gücüne kavuşabilmesi ve euroya yönelik spekülasyonların önüne geçilebilmesi için öncelikle kamu borçlarının kontrol altına alınması gerektiği konusunda hemen herkes hemfikir. Bu nedenle haziran ayında yapılan AB zirvesinde, üye ülkelerde bütçe disiplinin sağlanabilmesi amacıyla bütçe denetiminin sıkılaştırılması kararı da alındı. Uzman Christian Callias, zirvede kabul edilen istikrar kriterlerine uyulmaması halinde, yaptırımların devreye sokulması gerektiğini belirtiyor. Uzmana göre, ülkeler de tıpkı özel şirketlerde olduğu gibi, iflas sürecini düzenleyebilmeli. www.dw-world.de/dw / 29 Haziran 2010