EU liderleri Ekim 2005´den beri Türkiye´nin potansiyel üyeliği hakkında resmi olarak görüşmektedirler. Kıbrıs ile olan ticari sorunlar daha da coğalmış ve 5 yıldır süregelen bu diplomatik görüşmelerden sonra bile hala Türkiye´nin EU üyeliği kuşkuludur. Ekim 2009´da yayımlanan Avrupa Komisyonu Türkiye ilerleme raporunda, Türkiye´nin elektrik enerjisi alanında önemli ilerlemeler sağladığı belirtilmiştir.
Reformlar başarıyla uygulanarak enerji santralleri ile enerji dağıtım tesisleri büyük ölçüde özelleştirilip, daha da rekabetçi hale gelmeleri sağlanmış oldu. Eylül 2009´da Türkiye Enerji Topluluğu Anlaşması´na (İng: ECT) üye olabilmek için görüşmelere başladı. Bu anlaşmaya ortak olmak demek,Türkiye´nin iç enerji piyasası ve RES (Yenilenebilir Enerji Kaynakları) sektöründeki tüm gelişmelere katılması yolunda bir adım demektir.
Türkiye ulusal enerji stratejisi, gelecek yılların enerji politikasında, enerji güvenliği ve sürdürülebilir enerjinin büyümesine odaklanacaktır.
Türkiye ayni zamanda Kyoto protokolünü geçici olarak imzalamayı ve enerji üretiminden dolayı oluşan sera gazları yayılımını en aza indirmeyi kabul etti.
2008 yılı sonunda Türkiye´de üretilen enerjinin % 17´si RES´lerden elde edildi. Elektrik sektörü için revize edilen rapora göre belirlenen stratejik hedef, 2020 yılı sonuna kadar yerleşim bölgelerinin elektriğinin % 25´inin RES´lerden üretilmesidir, bu raporda PV için özel bir hedef belirlenmemiştir. Türkiye´nin enerji tüketimi hızla artmaktadır ve bu % 25´lik RES hedefi oldukça iddialı bir hedeftir.
Elektrik enerjisi piyasası ve enerji arzı resmi enerji raporunda öngörülen RES´lerin tüketilen tüm enerjideki payının 2023 yılına kadar en az % 30 olacağıdır. Rüzgar, hidro ve jeotermal kaynaklar, bu % 30´luk hedefe ulaşılmasında maalesef solar enerjisi üretiminin durumunun belirlenmesi için rol oynayacaklardır.
Türkiye PV enerjisi için belirgin bir hedef ön göremediğinden dolayı, bu sektör pek önemsenmiyor gibi görünmektedir. Ama EU komşusu Türkiye´nin solar potansiyel´inden şüphe edenlerin, sadece herhangi bir seyahat acentesinin bu ülkenin her yerinin ne kadar çok güneş aldığını gösteren tatil önerilerine bakması yeterli olacaktır.
Türkiye´deki kurulu toplam PV kapasitesi hakkında resmi bir veri olmamasına karşin, 2009 yılındaki kurulu PV gücünün 5 MW olduğu tahmin edilmektedir (Yılda 1 MW artış).
Türkiye´de kamu kurumları, üniversiteler, yerel yönetimler, ticaret ve meslek odaları ile endüstriyel firmaların üye oldukları “Fotovoltaik Teknoloji Platformu” dikkate değer dinamik bir kurumdur.
2020 yılı için temel senaryo ile 1 GW ve hızlandırılmış senaryo ile de 10 GW´lik toplam PV kapasitesine ulaşılmak istenmektedir.
Devletin enerji geri alim tarifesi bu hedefe ulaşılmaya yardımcı olabilir.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bu bedeli, geçen yılki tüm toptan satışların ortalaması olarak tespit etmiştir. Aslında üreticiler ürettikleri elektrik enerjilerini Türkiye´deki aktuel enerji gereksinimine göre en yüksek fiyatı teklif eden Mali Uzlaştırma Merkezi´ne satarlar.
RES elektriği için devletin enerji geri alim tarifesi 10 yıl süre garantili olarak tüm toptan satış fiyatı ortalaması 5 Eurocent´dir. Türk Parlementosunda PV için çok daha yüksek alim garantisi taslak önerisi incelenmektedir.
Nakil ve dağıtım kullanma hakları yasalarla garanti altına alınmıştır. Keza enerjinin kullanılmasında solar güç kaynaklarına öncelik tanınmaktadır.
2010 yılında enerjinin şebekeye aktarılması yöntemleri belirlenecektir. Şu anda 500 kW üzerideki enerji santrallerinin şebekeye bağlanabilmesi için özel izin gerekmektedir.
Tüm uygulamalar Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından değerlendirilmektedir.
Türkiye´de 3 PV üreticisi vardır. Aneles, Datatsp ve Terasolar. Bu yerli üreticilerin panel fiyatları 2009 yılında 2-2.5 Euro / Wp idi. Bu 3 firmada toplam 20 çalışan vardır.
Türk enerji politikasında ayrıca, PV veya diğer RES yatırımlarına devlet yardımlarında tutarlılık ve şeffaflık olmaması ve yatırımcıların ne vergi teşviklerinden ve ne de uygun kredi koşullarından faydalanamamaları gibi negative yanlar da vardır.
Türk enerji piyasası çok hızlı değişerek, yakında modern komşuları ile aynı seviyeye ulaşacak umudunu vermektedir.