Elektrik üretim özelleştirmeleri gündemde
 
 

Şimşek : 2010 yılında enerji özelleştirmeleri bütün hızıyla devam edecek …

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “2010 yılında enerji özelleştirmeleri tüm hızıyla devam edecek, dağıtım şirketlerinin tamamını özelleştirilmiş olacağız. Daha sonra bir grup kalıyor, bunun da yine bu yılın ortalarına doğru ihale sürecini başlatıp, bitireceğiz” dedi.

        

Şimşek, “Enerji Sektöründeki Özelleştirmeler Arenas ” toplantısında yaptığı konuşmada, dünyada ve Türkiye’de hızla artan enerji talebinin beraberinde yeni kaynak ve yeni çözüm yolları ihtiyacını artırdığını söyledi.

        

Enerji sektörünün ekonomiyle birlikte büyüdüğü ve giderek pahalılaştığını belirten Şimşek, bu sektörün ekonomik büyüme ve barışın tesisi açısından stratejik önem taşıdığını ifade etti.

        

Günümüzde ülkelerin enerji arzını sağlamayı ulusal güvenlikle eş değer olarak gördüğünü ifade eden Şimşek, “ Makul fiyatlarla kesintisiz bir enerji arzı gerçekten bir ulusal güvenlik sorunudur. Olaya da mutlaka bu şekilde yaklaşmak lazım ” dedi.

        

Nükleer enerji konusuna da değinen Şimşek, Türkiye’de özellikle nükleer enerjiye karşı çıkanların veya başka enerji çabalarını kösteklemeye çalışanların, Türkiye’de bütün yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanılması halinde dahi Türkiye’nin önümüzdeki dönemde talebinin çok cüzi bir kısmını karşılayabileceğini bilmesi gerektiğini söyledi.

        

Bu konuda rasyonel yaklaşımın daha doğru olduğunu ifade eden Şimşek, “Eğer bugün Fransa gibi bir ülkede enerji, elektrik üretiminin yüzde 80’e yakın bir kısmı nükleerden elde ediliyorsa ve birçok ülke bu konuda bir eğilim gösteriyorsa, yeniden moda haline geldiyse burada çevre veya başka kaygılarla nükleere karşı çıkmak gerçekten sorgulanmalıdır” dedi.

        

Yenilenebilir kaynaklara yönelik yatırımların geciktirilmeden uygulamaya konulması gerektiğini ifade eden Şimşek, dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarının bir yıl ertelenmesinin maliyetinin bazı uluslararası kuruluşlar tarafından 500 milyar dolar olarak hesaplandığını, bu nedenle dünyada ve Türkiye’de mutlaka yenilenebilir enerji kaynaklarının çok hızlı bir şekilde harekete geçirilmesi gerektiğine işaret etti.

        

Türkiye’de dünya ile paralel olarak yerli ve yenilebilir enerji kaynaklarına verilen önemin son yıllarda hızlı bir şekilde arttığını belirten Şimşek, hükümetin iktidara gelmesinden bu yana enerji konusunu önemsediğini, bu konuda çok önemli adımlar attığını ve ilk defa Türkiye’nin rüzgar ve güneş haritalarının bu dönemde ortaya konulduğunu söyledi.

        

Şimşek, rüzgar enerjisi kapasitesi bakımından Avrupa’da 2002 yılında 35. sırada yer alan Türkiye’nin, 2009 yılı sonu itibariyle Belçika, Norveç ve Polonya gibi ülkeleri geride bırakarak 13. sıraya yerleştiğini, hedefin ise ilk 11’e girebilmek olduğunu kaydetti.

        

Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisindeki dinamizmini diğer önemli enerji kaynağı olan nükleer enerjiyle tamamlamak istediklerini ifade eden Şimşek, global ısınma ve çevre kaygılarıyla olaya bakıldığında nükleer enerjinin tercih edilen olduğunu kaydetti. Bu çerçevede Türkiye - Kore arasında Sinop’ta nükleer enerji santrali kurulmasına dönük iş birliği protokolü imzalandığını anımsattı. Şimşek, “Önümüzdeki yıllarda çok büyük ölçekte nükleer güç santralleri Türkiye’de inşa edilecektir” dedi.

 

NABUCCO PROJESİ        

Türkiye’nin bugün en önemli dar boğazlarından biri olan cari açığın en önemli bileşeninin enerjide çok büyük ölçekte dışa bağımlılık olduğunu ifade eden Şimşek, yenilenebilir ve yerli kaynakların ön plana çıkarılması için hükümetin önemli adımlar attığını söyledi.

        

Türkiye’de enerji talebinin artış hızının dünya ortalamasının 3 katı düzeyinde gerçekleştiğini, bunun da Türkiye’nin ne kadar hızlı koştuğunun göstergesi olduğunu kaydeden Şimşek, Türkiye’nin elektrik ve doğalgazda Çin’den sonra en fazla talep artışına sahip 2. büyük ekonomi konumunda olduğunu söyledi.

        

Şimşek, Türkiye’nin dünya enerji sektöründe değişen güç dengeleri içinde mutlaka çok sağlam bir yer edinmesi gerektiğine dikkati çekerek, bu konuda önemli mesafeler katedildiğini ve Nabucco Projesi’nin gerçekleştirildiğini söyledi.

        

Bu projeyi önemsediklerini ifade eden Şimşek, şunları söyledi : “Enerjide bu projeyle birlikte bence dünyada dengeler yeniden oluşacak ve Türkiye bu dengelerin merkezinde olacaktır. Neredeyse dünya enerji üretiminin yüzde 70’i Ortadoğu, Kafkaslar, Hazar Havzası, Rusya gibi bölgelerde ve Türkiye’nin bu bölgelere yakınlığı ortada.  Türkiye mutlaka en büyük enerji üretim merkezlerine yakın olması hasebiyle çok önemli bir geçiş noktası ve çok önemli bir küresel oyuncu olmak durumundadır, olacaktır. Ben buna inanıyorum.”

        

Nabucco gibi projelerin Türkiye’nin stratejik önemini çok büyük ölçüde artırdığını, bu anlamda Türkiye’nin bu dönemde büyük bir hamle yaptığını belirten Şimşek, AB nezdinde de bu projenin önemli olduğunu söyledi. Şimşek, “(Bu projenin başarıya ulaşması başka projelerin de Türkiye’de gündeme gelmesini sağlar) diye düşünüyorum. Türkiye kendi ihtiyaçlarını tabii ki gözetecek, menfaatlerini artıracak yöndeki bu türden yaklaşımlarını, tutumunu devam ettirecek” dedi.

 

ENERJİ SEKTÖRÜNDE ÖZELLEŞTİRMELER

Enerji sektöründeki özelleştirmelere de değinen Şimşek, enerji sektörünün serbestleştirilmesi ve tam rekabetçi yapısının ekonomi açısından kritik bir öneme sahip olduğunu söyledi.

        

Bu sektördeki serbestleşme çabalarının ilk sektörel serbestleşme çabaları olarak görülse de uzun yıllar önemli mesafe kat edilemediğini savunan Şimşek, 2002’den itibaren elektrik sektöründe rekabetçi piyasa uygulamasına geçişi sağlayacak yasal düzenlemelerin peş peşe yapıldığını söyledi.

        

Önce yasal altyapıyı oluşturduklarını anlatan Şimşek, “Bizim hedefimiz tüketicilere yeterli, kaliteli, sürekli ve düşük maliyetli bir hizmet sunumu sağlamaktı. Bunun da en önemli yöntemi sektörde rekabetçi bir yapıdır, serbestleşmedir, özelleştirmedir. Bunun daha iyi bir ALTERNATİFİNİ biz bilmiyoruz” diye konuştu. Şimşek, bu kapsamda kamuya ait elektrik enerjisi üretim ve dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi süreci başladığını kaydetti.

        

Danışmanlık şirketi Deloitte’in konuya ilişkin raporundaki hususlara katılmadığını belirten Şimşek, şunları söyledi : “Özelleştirmede bu son 12 ayda performansın düşük olduğu görüşüne kökünden katılmıyorum. Çünkü bu dönemde özellikle 2009 yılında son 12 aya baktığınız zaman elektrik dağıtım özelleştirmelerinde çok büyük bir mesafe kat edilmiştir. Bugüne kadar özelleştirme ihalesi tamamlanmış ve devri yakında söz konusu olacak dağıtım şirketlerine baktığınız zaman piyasanın yüzde 48’ine yakın bir miktarı oluşturduğunu göreceksiniz. Bu son dönemde yapılan özelleştirmelerle yani bölgelerin devriyle birlikte bu oran yüzde 48’e çıkacaktır.”

        

Türkiye’de elektrik dağıtımı piyasasının yüzde 30’unu oluşturan 8 milyon aboneye hizmet veren Boğaziçi, Gediz, Trakya ve Dicle elektrik dağıtımı ihalesi sürecini bugün başlattıklarını bildiren Şimşek, 2010 yılında enerji özelleştirmelerinin bütün hızıyla devam edeceğini, dağıtım şirketlerinin tamamının özelleştirilmiş olacağını, söyledi. Şimşek, daha sonra kalan bir grubun da yine bu yılın ortalarına doğru ihale sürecini başlatıp, bitireceklerini söyledi.

 

ELEKTRİK ÜRETİM ÖZELLEŞTİRMELERİ DE GÜNDEMİMİZDE

Elektrik üretim özelleştirmelerinin de gündemlerinde olduğunu bu konuda da önemli mesafe katedildiğini belirten Şimşek, Avrupa’nın en büyük üretim özelleştirmesi olan 16 bin megavat (mw) kapasiteli 45 santralin özelleştirilmesiyle ilgili elektrik üretim özelleştirmesi stratejisini daha önce belirlediklerini anımsattı.

        

Türkiye’de yaklaşık 44 bin mw olan kurulu gücün aslında bunun üçte birine denk geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti : “Bu konuda da ilgili bir şekilde özelleştirme programını uygulamaya koyacağız. Bu santrallerin ilk olarak özelleştirilmiş olmasının nedeni bunların verimlilikleri kısa vadede yapılacak yatırımlarla artırılabilecek olması. Biz onları özellikle seçtik. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde gerek dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi, nükleer üretim tesislerinin özelleştirilmesine hızlı bir şekilde gireceğiz. Bu arada, doğalgaz piyasasında kontrat devirlerinde de büyük ilerlemeler sağlandı. Kontrat devirleri özel sektörün uzun dönemli doğalgaz alımlarına girişi kolaylaştıracaktır. Önümüzdeki dönemde, Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş.’nin ihale süreci yeniden başlayacak. Bunu da mutlaka bu yıl içinde özelleştirmesini tamamlamayı ümit ediyoruz.”

        

Elektrik enerjisinde yapılan özelleştirmelerden birçok fayda beklediklerini belirten Şimşek, bir yandan verimli işletmeyle maliyetlerin düşürülerek, tüketicilere yansıtılmasını ümit ettiklerini, yüksek olan kayıp kaçık oranlarının düşürülmesini hedeflediklerini, tahakkuk tahsilat oranlarının yükseltilerek sektörün finansman yapısının güçlendirilmesini önemsediklerini, arz güvenliğinin sağlanmasında özel sektörün katkısını artırmasını ümit ettiklerini söyledi.

 

ÖZEL SEKTÖR DİNAMİZMİNDEN YARARLANMAK İSTİYORUZ

Özel sektör dinamizminden yararlanmak istediklerini ifade eden, yenileme ve geliştirme yatırımlarının özel sektör tarafından yapılmasının büyük önem arz ettiğini belirten Şimşek, şunları söyledi : “Özelleştirmeyle birlikte ülkemizde elektrik tarifelerinde de göreceli bir fiyat istikrarı sağlanabilir. Çünkü, verimlilik önemli bir husus olacaktır. Gelişen teknolojinin sektörde kullanılması, teşvik edici bir ortamı hazırlıyoruz özelleştirme yoluyla. Sektörde tabii ki modern üretim ve organizasyon tekniklerinin de uygulanması, özelleştirme yoluyla teşvik edilmiş olacak. Yeni yatırımlarla yeni istihdam imkanları yaratacağız. Sermaye piyasalarının gelişmesine bu özelleştirmeler büyük katkıda bulunacak. Sanayi uluslararası rekabet gücünü de özelleştirme yoluyla artırmayı ümit ediyoruz. Çünkü özelleştirme, gerçek serbestleşme beraberinde mutlaka inovasyon ve verimlilik artışı getirecektir ve eninde sonunda bu fiyatlara yansıyacaktır. Bu tüketiciye, sanayiciye yansıyacaktır. Bu dönemde bunları sorgulamayı bir kenara bırakmak lazım. Dünyada eğer rekabetçi konumda olacaksak, tabii ki iyi bir düzenleme, denetlemeyle birlikte piyasa yapısının iyi oluşturulması lazım. Ama bu çerçevede, mutlaka rekabetçi bir düzene geçmek lazım. Rekabet çok önemli, özelleştirme tek başına hiçbir anlam ifade etmiyor, özelleştirmeyle birlikte eğer serbestleşme yoksa tabii ki sıkıntılar doğabilir.”

        

Özelleştirmenin hala önemli yapısal bir husus, özelleştirme kapsamında enerjinin de çok büyük bir alan olduğuna dikkati çeken Şimşek, tüm hidro elektrik santralı (HES) projelerinin özel sektöre devredildiğini belirtti ve “Önümüzdeki 5 - 10 yıllık süreçte hepsi inşa edilmiş olacak” dedi.

        

52 adet akarsu santralinin özelleştirilmesi için 613 gibi rekor sayıda teklif aldıklarını bildiren Şimşek, “Bu bir kriz dönemi, krizden dünya yeni çıkıyor. Demek ki ÖİB bu işi doğru yapıyor. Tabii ki sektörde cazip, bu türden talep geliyor. Bu Türkiye için tabii ki çok önemli bir kazanım, çok önemli bir fırsat” dedi.

        

Enerji sektörünün giderek liberalleşmesinin sektörde standartların geliştirilmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Şimşek, “Türkiye açısından hakikaten çok kritik. Bizim elektrik tüketimini karşılamak için bir yılda 4 bin megavatlık yatırım yapmamız lazım eğer Türkiye hızlı büyüyecekse. Bu çok ciddi yatırım gerektiriyor. Onun için enerjide uygun yatırım ortamının oluşturulması, hükümetimizin önemli hedeflerinden bir tanesidir. Biz bu dönemde tabii ki tüm dünyadaki gelişmeleri, Türkiye’deki gelişmeleri dikkate alarak enerji sektöründe hedeflenen piyasa yapısını oluşturma yönünde son derece kararlıyız. Arz güvenliği bizim için son derece kritik, bu konuda ne gerekiyorsa her türlü düzenleme yapılacaktır” şeklinde konuştu. www.milliyet.com.tr / 18 Mart 2010

-.-

MEHMET ŞİMŞEK

Türkiye Büyük Millet Meclisi 23. Dönem Milletvekili

GAZİANTEP

Mehmet Şimşek, 1 Ocak 1967 de Batman Arıca da doğdu. Babasının adı Hasan, annesinin adı Mehdiye dir. Ekonomist; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ni bitirdi. Yüksek lisansını İngiltere de University of Exeter de tamamladı. ABD Büyükelçiliği nde ve Deutsche Menkul Kıymetlerde kıdemli ekonomist olarak çalıştı. Bir süre UBS Bankası Hisse Senedi Analiz Birimi nde görev yaptıktan sonra uluslararası finans kuruluşu Merrill Lynch te ekonomist ve stratejist olarak çalıştı. Aynı kurumun Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesi Makroekonomik Araştırmalar Bölüm Başkanlığı görevini yürüttü. 60. Hükümet te Devlet Bakanlığı görevine atandı. Hükümette yapılan değişiklikte, Maliye Bakanlığı görevine getirildi. Çok iyi düzeyde İngilizce bilen Şimşek, evlidir.

www.tbmm.gov.tr

 
 SON 15 HABER
Solarex İstanbul | Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı 2018 ...
Türkiye’nin ilk yüzer güneş enerji santralı, Yüzen Enerji ...
Kayseri Şeker Güneş Enerji Santrali Yatırımlarına Devam Ediyor ...
Güneş Enerjili Telefon Şarjı & Wi-Fi ...
Türk yatırımcılara çağrı, Türkiye gelsin burada bir şehir verelim hemen elektriğini üretmeye başlasın ...
Elektrik üretimi ekimde yüzde 7,4 arttı ...
BP güneş yatırımlarına Lightsource ile geri dönüyor ...
Güneş Enerjili Aşı / İlaç Dolabı ve Takibi ...
Türkiye nin GES gücü artıyor ...
En büyük çatı üstü ince film GES i Türkiye de ...
Rüzgar ve güneş enerjisinin bir arada kullanılacağı  hibrit enerji santrali için ...

Güneş enerjili akıllı pencereler enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayabilir ...

Fransa rüzgarda 12 GW ı, güneşte 7,5 GW ı aştı ...
OSB LERE GÜNEŞ DOĞDU ...
Elektrikli araç şarj istasyonu kurmak için lisans gerekmeyecek ...
 
 
 
Anasayfa
Hakkımızda
Ürünler & Hizmetler
Danışmanlık
Mühendislik
Proje Geliştirme
Uygulama
İşletme - Bakım
Genel Bilgiler
SSS / Sıkça Sorulan Sorular
Dosya / Makale / Sunum
PV Fabrikası Yatırım Danışmanlığı
Hangi Panel / Teknoloji Seçimi
Feed in Tariff / FIT nedir ?
Emisyon Ticareti - Karbon Borsası
1 MW altı Keşif ve Proje Geliştirme
Yasal Uyarı
Linkler
İletişim
 
 
 
Mail listemize kaydolun.
Ad Soyad:
Email: