Ekolojik Girişimcilik …
Küresel ekonomik kriz bitti bitecek derken, küresel ısınma girişimciler için hem bir tehdit oluşturuyor hem de yeni fırsatlar sunuyor. Yakın gelecekte ekolojik sistemi dikkate alan yeni ve yaratıcı çözümler üreten girişimcilere ihtiyaç olacak. Şu anda bildiğimiz karbon kullanan teknolojileri gelecekte terk etmek ve yerlerine ALTERNATİF teknolojiler geliştirmek zorundayız. Ekolojik girişimcilik bu yönüyle küresel krizden çıkış için de firmalar ve girişimciler için bir umut ışığı olabilir.
Bilim adamlarınca yapılan araştırmalar neticesinde atmosferdeki CO2 miktarının 1958 yılından bu yana dramatik biçimde artmakta olduğu tespit edilmiştir. Her yıl endüstriyel ve evsel atıklara bağlı olarak 36.8 giga ton CO2 insanlar tarafından atmosfere salınmaktadır. Küresel ısınmanın başlıca sebebini de %87 ağırlık oranı ile artan CO2 salınımı yaratmaktadır. Emniyetli miktarın 350 ppm (parts per million) olması gerektiğinin altını çizen bilim adamları bu oranın 2005 yılında 380 ppm seviyelerine geldiğini belirlemişlerdir. Yakın gelecekte önlem alınmazsa bu oranın 450 ppm e çıkacağı ve mevcut ivmesiyle 2050 yılında 560 ppm değerlerine ulaşacağı öngörülmektedir. Küresel sıcaklığın 450 ppm seviyesinde 2 derece artışa neden olacağını vurgulayan bilim adamları eğer bu seviyelere gelindiği takdirde çok tehlikeli iklim değişikliklerinin yaşanacağını belirtiyorlar. Hali hazırda gelinen seviyede küresel sıcaklığın yaklaşık 1 derece arttığını ve iklim değişikliğine bağlı küresel değişimlerin yaşandığını ifade eden bilim adamları çok geç kalınmadan önlem alınması için Birleşmiş Milletler nezdinde girişimlerde bulunuyor. Dünyayı çok geç olmadan bu tehditten kurtarabilmek için toplamda 45 trilyon dolarlık bir yatırım harcaması öngörülüyor bu da dünya hasılasının %1.1 ine tekabül etmekte ancak önlem alınmadığı takdirde çıkacak fatura çok daha ağır olacak ve sürekli bir şekilde her yıl dünya ekonomileri yıllık hasılalarının %5 i oranında zarar görecekler (Stern 2006).
Bir diğer yandan enerji maliyetleri ve karbon bazlı yakıtların fiyatları da hızla artmakta, petrolün varilinin önümüzdeki yıllarda 100 doların çok üstüne çıkacağını tahmin etmek zor değil. Firmalar ve girişimciler kendilerini bu değişime hazırlamalılar. Gelecekte iklime ve ekolojik sistem ile uyumlu endüstriyel gelişmeleri takip eden ve uygulayanlar için büyük imkanlar ve fırsatlar ortaya çıkmakta. Birçok ülke daha şimdiden başta güneş enerjisi ve rüzgar kaynaklı ALTERNATİF enerji üretim sahalarında yatırımlar gerçekleştiriyor, hidrojenin yakıt olarak araçlarda kullanılması yönündeki araştırmalar neredeyse tamamlandı. Ülkemizde bu kaynaklardan bol miktarda yararlanma şansımız var, ancak iş sadece güneşi olan bir şehirde yaşamakla bitmiyor bu kaynağı değerlendirecek ve ekonomiye kazandıracak yetişmiş insan gücüne ve ekipmanların üretimi için yatırıma ihtiyaç bulunmakta.
Daha yakın zamana kadar damla sulama sistemlerinin hortumları dahil tamamının yurt dışından ithal edildiğini düşünecek olursak Ülkemizde bu alanda yatırım bekleyen pek çok alan olduğunu iddia edebiliriz. Dünyanın yaşadığı neredeyse son 20 yılın ekonomisine damga vuran bilgisayar, internet ve iletişim teknolojileri gelişiminde maalesef çok geride kaldık, ancak yeni trendin ve ekonomik sistemin ekolojiye duyarlı girişimler üzerine olacağı aşikar. Bu alanda başarı için AR-GE ve inovatif çözümlere acil ihtiyaç var. Konuttan tarıma, otomobilden madenciliğe kadar her alanda ve sektörde küresel ısınmaya bağlı farklı ALTERNATİF çözümlerin ortaya konduğu yeni ürünler ve üretim prosesleri tasarlamak ve sunmak önümüzdeki yılların yeni ekonomik sisteminin vazgeçilmez unsuru olacak. Artık az enerji tüketen pasif evlerden ve konutlardan bahsediyoruz, organik tarım pazarı hızla büyümekte, yakın bir zamanda yollarda hidrojenle ve elektrikle çalışan hibrit otomobiller benzinle çalışan araçların yerini alacak. En basitinden hatırlanacağı gibi ozon tabakasına zarar veren kimyasalların kullanımının sınırlandırılması beyaz eşya buzdolabı üretiminden tutun kozmetik sektöründe kullanılan spreylerin içeriğinde yer alan bazı zararlı gazların artık kullanılmamasına ve üreticilerin bu yönde ürün ve proses değişikliklerine gitmesine neden olmuştu.
Sonuç olarak girişimcilere ve girişimci adaylarına öncelikli tavsiyemiz küresel ısınma ile ilgili haber ve bilgileri yakın takibe almaları ve problem noktalarda yaratıcı iş fikirleri ile ekonomik çözümler ortaya koyabilmeleridir. Hatta mevcut işlerinde ve üretim faaliyetlerinde gelecekte sıkıntı yaşamamak için muhtemel proses değişikliklerine yönelik araştırmalarda bulunmalarını ve gerekli gördüklerinde bilgi ve teknoloji paylaşımını esas alan ulusal ve uluslar arası işbirliklerine yönelmelerini öneriyoruz. Küresel ısınma nedeni ile çözüm arayışlarına giren dünya, ileride rekabet ve kazanç avantajını beraberinde getirecek fırsatları değerlendirebilen yeni Ekolojik Girişimcilerini bekliyor.
www.maxihaber.net / Ekim 2009
-.-
JCI Hakkında
Junior Chamber International (JCI) ; Dünya üzerinde 115 ülkede faaliyet gösteren “Dünya Genç Liderler ve Girişimciler Federasyonu” nun marka ismidir. Federasyon dünya genelinde kısaca “JCI” ismi ile tanınmaktadır.
Dünya Genç Liderler ve Girişimciler Federasyonu, üyelerinin liderlik ve girişimcilik vasıflarını geliştirerek yaşadıkları toplumda pozitif değişimi gerçekleştirmeye katkıda bulunmayı amaçlayan bir uluslar arası sivil toplum kuruluşudur.
Üyelerinin ortak özelliği; takım çalışmasına yatkın, kendini yetiştirmek isteyen, gerek iş gerekse sosyal bazda uluslararası açılımı olan 18-40 yaş arası gençlerden oluşmasıdır.
JCI Türkiye Hakkında
Dünyada ve Türkiye’de “Daha İyi Ol” sloganıyla gençleri aktif vatandaşlığa davet eden Dünya Genç Liderler ve Girişimciler Fedarasyonu (JCI) bünyesinde faaliyet gösteren “Genç Liderler ve Girişimciler (JCI) Derneği“ Türkiye organizasyonu (kısaca JCI Türkiye), yürüttüğü başarılı projelerle üyelerine gelişim fırsatları sunmaktadır.
www.jci.cc/local/turkey