Kıbrısta Ekonomi Kalkınma ve İşbirliği Protokolü ...
 
 

Protokolü biz hazırladık …

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Türkiye ile imzalanacak “ Ekonomi Kalkınma ve İşbirliği Protokolü ”nü anlattı.

 

Görüşmeler başlıyor …

KKTC hükümetince hazırlanan “Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Protokolü’nün haftalar süren çalışmasının tamamlandığını belirten Bakan Atun, çok yakında heyetler arası görüşmelerin başlayacağını söyledi. Atun, “Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti ile yapılacak olan protokolün gerek iskeleti, gerekse içeriğine tamamen hakimiz ve protokol bizim tarafımızdan hazırlanmıştır” dedi.

 

MUHALEFET SIĞ BİR ÇİZGİDE …

Atun: Maalesef ülkemizdeki muhalefet sığ bir çizgidedir ve sığ çizgide oldukları için gerek büyük muhalefet, gerek küçük, gerekse de bebek muhalefet, öneri yapmaktan çok olmayan gündemlerle hükümeti eleştirmeye çalışıyorlar. Biz Ankara ziyareti yaptık ancak “Ankara’ya elleri boş gitti” dediler. Ancak biz Ankara’ya son derece kapsamlı ve derinlikli bir çalışma ile gitmiştik onun meyvelerini toplamaya başlıyoruz.

 

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, yakında Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanacak olan “3 Yıllık Ekonomi Kalkınma ve İşbirliği Protokolü”nün KKTC tarafından hazırlandığını ve yakında heyetler arası görüşmelerin başlayacağını açıkladı.

 

Bakan Sunat Atun, haftalar süren çalışmalar sonucunda protokolü hazırladıklarını belirterek, “Bizim hükümetimizce hazırlanan Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Protokolü’nü haftalardır süren çalışmalar sonucunda bitirdik. Çok yakında heyetler arası görüşmeler de başlayacaktır. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti ile yapılacak olan protokolün gerek iskeleti, gerekse içeriğine tamamen hakimiz ve protokol bizim tarafımızdan hazırlanmıştır” dedi.

 

KIBRIS’a özel bir demeç veren Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, bakanlığın yetki alanındaki ekonomi ve enerji konularında geniş açıklamalarda bulundu.

 

Bakan Atun, bakanlığının enerji kanadına değinirken, bir taraftan enerji planlamaları yaptıklarını, diğer taraftan da sorunlara çareler üreterek vatandaşları elektrik derdinden kurtarmayı hedeflediklerini vurguladı.

 

Atun, hükümet olarak yenilenebilen enerjiye büyük önem verdiklerini ve enerji üretim stratejilerinden en önemlisinin yenilenebilir enerji olacağını kaydetti.

 

Atun, sanayi bölgeleriyle ilgili olarak, son seçim döneminde ÖRP tarafından para karşılığında bolca arazi dağıtıldığını savundu ve  “Biz bakanlık olarak ihtiyaca göre, yeni sanayi bölgeleri oluşumuna gidebiliriz. Bunu iyice inceleyip etüt edeceğiz ve ona göre ekonomi bakanlığı olarak gerekeni yapacağız” dedi.

 

KIBRIS’ın Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun ile soru-cevap şeklinde gerçekleştirdiği söyleşi şöyle:

 

 SORU: Yeni Ekonomi Kalkınma ve İşbirliği Protokolü’nü değerlendirir misiniz ?

 ATUN: Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, yeni hükümetle kurulmuş bir bakanlıktır. Enerji, ilk kez başlık olarak bir bakanlıkta yer almıştır. Bizim bakanlık olarak Ekonomi ve Enerji şeklinde 2 kanadımız vardır. Ekonomi kanadımıza baktığımızda, bir bakanlığın devlet kurumu olduğu ve devlet kurumunda da kurumsallığın ileri noktada olması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.

 

33 yılda bakanlıklarımızın çok ciddi anlamda kurumsallaşmış olmaları gerekirdi. Hem bir kurumsal devamlılık, hem kurumsal hafıza hem de plan, proje, vizyon bütünlüğü olması gerekir. Ben ekonomi bakanlığını teslim aldığım zaman belli konularda ciddi hayal kırıklığına uğradım. Şu anda Ekonomi Bakanlığı’nda ekonomi politikaları üretecek bir Ekonomi Dairesi yoktur. Sanayi Dairesi ve Ticaret Dairesi vardır. Ticaret Dairesi politika belirleyemiyor sadece belli başlı ürünlerin ithal ve ihraç izinlerini veriyor. Geriden gelen uzun vadeli bir plan program ve proje bulamadım. Sadece Türkiye Cumhuriyeti ile yapılmış ve şu an sonuna gelinmiş bir Ekonomi İşbirliği ve Kalkınma Protokolü vardı.

 

Ben bakanlığa geldikten sonra Ekonomik Koordinasyon Kurulu ile Ekonomi Gelişim Planı ve Programını tekrardan hazırlamaya başladı. Önümüzdeki 3 yılın Ekonomi Kalkınma ve İşbirliği Protokolü’nü KKTC Devleti olarak biz hazırlıyoruz. Bu çok önemli bir olaydır. Projeyi biz hazırlıyoruz.

 

Maalesef ülkemizdeki muhalefet sığ bir çizgidedir ve sığ çizgide oldukları için gerek büyük muhalefet, gerek küçük, gerekse de bebek muhalefet, öneri yapmaktan çok olmayan gündemlerle hükümeti eleştirmeye çalışıyorlar. Biz Ankara ziyareti yaptık ancak “Ankara’ya elleri boş gitti” dediler. Ancak biz Ankara’ya son derece kapsamlı ve derinlikli bir çalışma ile gitmiştik onun meyvelerini toplamaya başlıyoruz. Bizim hükümetimizce hazırlanmakta olan ve hükümetimizi kapsayacak olan Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Protokolü’nü haftalardır süren çalışmalar sonucu bitirmiş durumdayız ve çok yakın zamanda heyetler arası görüşmeler de başlayacaktır. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti ile yapılacak olan protokolün gerek iskeleti gerekse içeriğine tamamen hakimiz ve protokol bizim tarafımızdan hazırlanmıştır.

 

SORU: Halkımızı çok yakından ilgilendiren elektrik enerjisiyle ilgili planlarınız nelerdir ?

ATUN: Enerji konusunda maalesef bugüne kadar hiç bir kurumsallaşma yoktu. Daha önceleri Tarım Bakanlığı bünyesinde olan Elektrik Kurumu daha sonra Maliye Bakanlığı bünyesinde yürütüldü. Ancak bir kurumsal hafıza oluşturacak hiçbir oluşum yapılandırılmadığı gibi ileriye yönelik yatırım, yapılandırma, enerji kullanımı ve tasarrufu gibi başlıklarla ilgili hiçbir plan-proje hazırlanmamıştır. Hep günübirlik işler yapılmıştır. O kadar zayıf bir CTP hükümeti vardı ki, kendi dönemlerini kapsayacak bir enerji planı ve enerji programı ortaya koymadılar. Bunu biz bakanlığı teslim aldığımızda bulmadık. Maliye Bakanlığı’nda da yok, KIB-TEK’te de yok. Dolayısıyla biz uzun vadeli ekonomi stratejisi, plan ve programını hazırlarken aynısını enerji için de yapmaya çalışıyoruz. Enerji Dairesi olmadığı için biz bunu bakanlığımız bünyesinde yapıyoruz. Yakın bir zaman da, 2009 içerisinde Enerji Geliştirme ve Koordinasyon Kurulu adı altında bir kurul oluşturacağız. KKTC’nin 15–20 yıllık enerji plan ve politikalarını bu kurul belirleyecek. CTP hükümetince yapılan günübirlik yatırımlar uzun vadeli olarak ülkemize ve geleceğimize yapılan çok büyük bir kötülüktür. Zamanında günü kurtarmak için şov yaptılar. Bunu biz de yapabiliriz. Her sene 5 yıl boyunca ortaya çıkacak olan 10 megavattlık açığa bir jeneratör getirip, yanyana koyalım. Jeneratörler bir tren gibi sıralanıp bütün adayı kaplasın. Bunlar çözüm değildir. Sadece günü kurtarmaktır. Sistemimiz yüzde 100 foil oile bağlı olduğundan önümüzdeki yıllarda foil oil fiyatlarının nasıl artacağını hesaplamak durumunayız. Yüzde 100 foil oil sisteme sahip olduğumuzdan dolayı elektik fiyatlarının katlana katlana büyümek zorunda kalacağı kaçınılmazdır. Biz önümüzdeki 10 – 15 yılı planlarken, foil oil’e natif bir endüstüriyel yüksek ölçekli üretim planlarken diğer taraftan da yenilenebilir enerji kaynaklarını da kullanmak zorundayız. Ülkemizde yeni bir enerji bölgesi tespit etmek durumundayız. Bununla birlikte yenilenebilir enerjinin, kurulu gücümüzün en az yüzde 20’sini, kullandığımız enerjinin ise en az yüzde 10’unu oluşturması gerekmektedir. Bu da önümüzdeki 3-5 yıllık planımızda yer almaktadır. Bu süre içerisinde yenilenebilir enerjiyi en az yüzde 10 düzeyine indireceğimize inanıyorum. Rüzgar ve güneş enerjisinden de istifade edeceğiz. Ancak güneş enerjisini büyük ölçekli üretim yerine hane halkı noktasında üretir, kullanılır noktasına getirmeyi planlıyoruz. Enerjinin etkin ve verimli kullanımı bir yandan enerji tasarrufu yapmak son derece önemli ancak sadece tasarrufta derinlikli bir yaklaşım yaratmaz. Bunun yanında elektrikte etkin ve verimli kullanıma yönelmemiz gerekmektedir. Bu da bizim ülkemizde uzun vadede elektrik sorunu yaşamamızı sağlayacaktır. İletim, dağıtım hatlarında da yatırıma ihtiyacımız vardır. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Enerjiyi bir taraftan yönetme planlamasını yaparken diğer taraftan da sorunlara çareler üreterek ve mevcut sorunları süratle çözerek vatandaşları elektrik derdinden kurtaracağız. Hükümet olarak yenilenebilen enerjiye büyük önem veriyoruz. Enerji üretim stratejimizin en önemli parçalarından bir tanesi de yenilenebilir enerji olacaktır. Kamuoyunun çok iyi bilmesi lazımdır ki CTP döneminde yapılan 28 milyon Euro’luk yatırımlar ihaleye çıkılmadan yapıldı. Bu şeffaflığın tamamını ortadan kaldıran bir durumdur. Devlet ciddiyetine de bağdaşmayan bir durumdur. Plansız, projesiz yapılan işlerin bir ürünüdür ve her türlü şaibeye de açıktır. Bununla birlikte 2 milyon Euro’luk trafo alımı yapıldı. Bu da elden teklif usulü ile yapıldı. Yani koskoca devletin 30 milyon Euro’ları bulan yatırımları, ihalesiz, elden teklif alma gibi basit ve her türlü şaibeye açık yöntemle yapıldı. Bu devlet ciddiyeti adına utanç verici bir olaydır.

 

SORU: Bugüne kadar oluşturulan Sanayi Bölgeleri’yle ilgili neler düşünüyorsunuz ?

ATUN: Sanayi Bölgeleri’nde çok büyük sorunlar yaşanmaktadır. Geçtiğimiz 5 yıllık dönemle ilgili kulağımıza şikayetler gelmektedir. Lefkoşa Sanayi Bölgesi’nde ciddi bir karmaşa var. Ayrıca çevre sorunu da var. Biz göreve geldiğimiz günden itibaren Sanayi Bölgeleri’nin idamesi ve yönetimi ile ilgili bakanlık olarak o bölgedeki sorumluluğu olan bakanlıklara birer yazı gönderdik. Onları ilgilendiren konularda müdahil olmalarını istedik, temizlik konusunda ortak kararlarla harekete geçelim. Dolayısıyla Lefkoşa Sanayi Bölgesi’nin ıslahı için elimizden gelen bütün imkanları seferber edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Belediyenin de sorumlulukları vardır. Belediyenin de sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir.

 

Gazimağusa Sanayi Bölgesi’nde son seçim döneminde ÖRP tarafından bolca arazi dağıtıldı. Partinin ileri gelen siyasilerinin oralarda arazi alıp para karşılığında sattığı ve satılan arazilerin de bakanlık tarafından devirlerinin yapıldığı, bütün Sanayi Bölgesi sakinleri tarafından dile getirilmektedir. Bu bizi çok üzdü. Birçok sanayici ve işadamı o bölgede yer istemelerine rağmen yer alamadılar. Ancak hiç ilgisi olmayan, sanayi ile alakası olmayan memurların, eşleri ve çevreleri üzerinden arazi aldı. Yapılan bu uygunsuzluklar bizi gerçekten üzdü.

 

Bir de Güvercinlik Sanayi Bölgesi sorunu vardır. Eski hükümette sorumlu bakan ve ÖRP yetkilileri daha sanayi bölgesinin parselasyonu bitmeden ve haritalara işlemeden kağıt üzerinde parselasyon yaparak para karşılığında dağıtılmıştır ve insanlara usulsüzce boş ümit satarak siyasi rant elde etmiştirler. Bu siyaset adına bir ahlaksızlıktır. Biz bakanlık olarak ihtiyaca göre yeni sanayi bölgeleri oluşumuna da gidebiliriz. Bunu iyice inceleyip etüt edeceğiz ve ona göre ekonomi bakanlığı olarak gerekeni yapacağız.

 

SORU: Son günlerde basında da geniş yer alan “ithal et izni”ni değerlendirir misiniz ?  

ATUN: Geçtiğimiz günlerde basında donmuş et ithal izni ile ilgili tartışmalar yaşanmıştır. Bu izni veren bize bağlı Ticaret Dairesi’dir. Biz Ekonomi Bakanlığı olarak bu olayı çok iyi araştırdık ve et ithal izinlerinin verilmesini uygun gördük. Bu kararımızdan da eminiz çünkü ülkede büyükbaş et eksikliği vardır. Bu da et fiyatların artmasına neden olmuştu. Ülkemizde et mamullerine, yani salam, sucuk ve sosise yönelik tam ithalat serbesiyeti vardır. Ancak aynı mamullerin KKTC’de üretilmesi durumunda bu mamullerin üretiminde kullanılan ara mamullere ithal izinlerine yönelik kısıtlama vardır. Bu çarpık bir olaydır. Eğer kendimiz üreteceksek bu ülkede aynı şartlarda bu et mamullerinin ülkemizde üretilmesinin sağlanması lazım. Biz bu bilinçle hayvancılığın da zarar görmeyeceği biçimde donmuş et hammadde ithalatına izin verdik. Ayrıca her yatırımcıya ihracat yapabilmesi için de yardım edeceğiz.

 

SORU: Ekonomik krize yönelik ne gibi tedbirler aldınız ?

 ATUN: CTP Hükümeti 5 yıllık görev süresi içinde ekonomi için hiçbir şey yapmamıştır. Bizim ekonomi politikalarımız bir mevcut krize dönük tedbirlerdir. Uygulamalarla birlikte mali sektör, reel sektör, kamu ve reformlar bütünlüğünden oluşan bir programdan meydana gelmektedir. Son 5 yıllık dönemde bu 5 alan keşfedilemediği gibi bunun bütünlüğüne de önem verilmemiştir. Son derece tutarsız politikalar izlenmiştir. Biz ekonominin büyümesi için belli başlı adımları atmış bulunmaktayız. Mevcut krizin aşılmasına yönelik ve talep artırmaya yönelik tedbirleri aldık.

 

Yeni kredi kaynaklarının tahsis edilmesinin gerekli olduğunu belirledik. Bu piyasadaki alış verişin, piyasadaki ticaretin daha da hareketlenmesi için önemli bir adımdır. Bu kredi kaynaklarının TC kaynaklı olarak 0 faizli, istihdama endeksli bir teşvik paketi öngördük. Bunun yanında bir kamu bankası aracılığı ile ilerdeki günlerde açıklanacak yeni bir teşvik paketi devreye girecektir. Ekonominin büyümesi ve gelişmesini sağlamak için bizim 3 tane ana sektörümüz vardır. Bunlar Eğitim, Turizm ve İnşaat sektörleridir. Bu sektörlerin canlanması için ayrı bir paket çalışması vardır. Bir de yabancı sermayeyi ülkemize çekmek durumundayız. Bunlar bizim son derece önem verdiğimiz konulardır. Hem krize müdahale hem de talebi artırabilmek için daha tüketici odaklı kredilerin yapılandırılması üzerinde çalışıyoruz ve bundan da sonuç alacağımızdan eminim.

 

SORU: Bankacılık sektörüyle ilgili ne düşünüyorsunuz ?

ATUN: Bankacılık sektörüne yönelik özellikle kredilerle ilgili çalışmalar vardır. Hem krize müdahale edebilmek, hem de talebi artırabilmek için tüketici odaklı kredilerin yapılandırması için çalışıyoruz. Bundan da bir sonuç alacağımızdan eminim. Bunu da kamuoyuyla paylaşacağız. Rekabetin artırılması için de çalışmalarımız var. Krediler üzerindeki rekabetin sağlanması için önemli bir açılım olacaktır.

 

SORU: Kalkınma Bankası’nı geliştirmeyi düşünüyor musunuz ?

ATUN: Yeni kredi alanlarının tahsis edilmesi yönündeyiz. Kalkınma Bankası’nı kredi imkanıyla teslim aldık. Geçmiş hükümet, mevcut kaynağın kat kat üzerinde hak edişler açmıştır. Bu 4 milyon dolar civarındaydı devraldığımızda. Bir kap su ile bir kovayı doldurmanın gerektiği bir tabloyla karşılaştık. Kalkınma Bankası’nı da geliştirmeye çalışıyoruz.

 

Geçmiş 5 yılda Maliye’nin çok önemli ve piyasaları bozucu yönde yürütüldüğünü gördük. Mali istikrarı sağlamak bakımından Maliye Bakanı bir yığın önlem almıştır. İstikrarlı bir hale getiremezsek bizim reel sektör tarafından atacağımız her adım boşa atılmış adım olacak. Bu kamu maliyesinin sürdürülemez yapısı, ülkenin bütün katma değer gelirini yutacaktır. Bunu engellemek için ve bütçe olanaklarını kamu maliyesini tekrar sürdürebilmek için Maliye Bakanlığı bir dizi tedbirler almıştır.

 

Ekonomiyi devraldığımda ekonomik yapı son derece kötü ve çağdışıydı. Tüketici Yasası, Dış Ticaret Yasası, nihayilendirme bekleyen Rekabet Yasası, Hal Yasası, Tahkim Yasası ve bununla birlikte sektörün son derece ihtiyaç duyduğu yasalar vardı. Bütün bunlara şevk ve süratle giriştik. Bakanlığımızda 5 tane ekonomi uzmanı vardır. Uyumlu bir ekip oluşturduk ve yoğun bir şekilde çalışmalara başladık. Rekabet Yasası önceki hükümet döneminde oluşturuldu. Bunun da tüzüklerini oluşturacağız. Tüketici Koruma Yasası vardır. Yasalaşmış olmasına rağmen işlevliği yoktur. Piyasadaki rekabet uygulamalarıyla birlikte düşünüp eksik tüzükleri AB uzmanlarıyla birlikte bitireceğiz. Motorlu Araçlar Sigorta Yasası vardır. Bu da güncelliğini yitirmiştir. Bunu da değiştireceğiz. Hiç çalışmayan Uluslararası İşletme Şirketler Yasası var. Yabancıları şirketler açmaya teşvik ediyorsunuz ancak bazı katı unsurlar var, bunu değiştireceğiz.

 

Hükümet olarak, Yeşil Hat Ticareti’ne de büyük önem vermekteyiz. Dış geliri artırmaktadır. Bunun için de 2009’da yeni açılımlarımız olacaktır. Tabi ki bunlar AB Komisyonu’nun da inisiyatifini gerektirmektedir. Girişimciliğin teşvik edilmesi yeni iş alanları üzerine yönelinmesi için bir birim oluşturuyoruz. Hükümetimizin temel hedefi özel sektörün ekonomi içerisindeki payını artırmak ve istihdam kabiliyetini daha da yükseltmektir. Ülkemizde UBP’nin 1500’lerde bıraktığı işsizliği yeni hükümeti kurarken 9 bin rakamıyla kucağında buldu. 9 bin kişi için iş sahaları açılması gerekiyor. 9 bin kişiyi de kamuda istihdam etmek mümkün değildir. Bu işsizlerin çok büyük bir bölümünü özel sektörün istihdam kabiliyetini yükselterek aşmayı amaçlıyoruz.

 

İhracatçımızın ihracat kabiliyetini artırabilmek için Exim Bank’la çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sivil toplum örgütleriyle işbirliği içerisinde çalışmalarımıza devam edeceğiz.

 

SORU: Bakan olduktan sonra ailenize vakit ayırabiliyor musunuz ?

ATUN: Seçime girmek çok kolay değil. Ailem bana çok destek oldu. Seçim süreçleri kolay bir süreç değil. Her açıdan, özellikle manevi olarak yıprandığınız bir süreçtir. Bir gün çok yüksek motivasyon içinde olurken başka bir gün başka bir yapı içerisinde oluyorsunuz. Ailemin bana bu yönde gösterdiği destek her zaman moral ve motivasyonumun üst düzeyde kalmasına neden oldu. Eşim gerçekten bu süre içerisinde bana en çok yardım eden insan oldu. Beni olumlu şekilde motive etti ve hep yanımda oldu. Bir bakan olmak ve bu sorumluluğa haiz olmak çok fedakarlık gerektiriyor. İş ciddiyeti gerektiriyor. İş prensibinizi bakanlığa taşıyıp çevrenizdeki insanlara da bu mevhuma ortak etmeniz gerekiyor.

 

Uzun yılların alışkanlığı her gün işime erken başlıyorum. Bu bilinçle de örnek olmaya çalışıyorum. Her gün mesai saatiyle başlayan bir günde yine saat 19.00-20.00’ye kadar devam ediyor. Günler oluyor hemen hemen hiç ailemi göremiyorum. Çocukların küçük oluşu nedeniyle onları sabah ve akşamları uyur şekilde buluyorum. Bir tek pazar günleri ailemi görme imkanı buluyorum. Tek bir amacımız var; bu da ülkemize, devletimize hizmettir. Bütün gayretlerimiz ve her şeyimiz, bütün geleceğimiz olan çocuklarımıza daha iyi şartlarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bırakmaktır.   

kibrisgazetesi.com / 29.08.2009

 
 SON 15 HABER
Solarex İstanbul | Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı 2018 ...
Türkiye’nin ilk yüzer güneş enerji santralı, Yüzen Enerji ...
Kayseri Şeker Güneş Enerji Santrali Yatırımlarına Devam Ediyor ...
Güneş Enerjili Telefon Şarjı & Wi-Fi ...
Türk yatırımcılara çağrı, Türkiye gelsin burada bir şehir verelim hemen elektriğini üretmeye başlasın ...
Elektrik üretimi ekimde yüzde 7,4 arttı ...
BP güneş yatırımlarına Lightsource ile geri dönüyor ...
Güneş Enerjili Aşı / İlaç Dolabı ve Takibi ...
Türkiye nin GES gücü artıyor ...
En büyük çatı üstü ince film GES i Türkiye de ...
Rüzgar ve güneş enerjisinin bir arada kullanılacağı  hibrit enerji santrali için ...

Güneş enerjili akıllı pencereler enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayabilir ...

Fransa rüzgarda 12 GW ı, güneşte 7,5 GW ı aştı ...
OSB LERE GÜNEŞ DOĞDU ...
Elektrikli araç şarj istasyonu kurmak için lisans gerekmeyecek ...
 
 
 
Anasayfa
Hakkımızda
Ürünler & Hizmetler
Danışmanlık
Mühendislik
Proje Geliştirme
Uygulama
İşletme - Bakım
Genel Bilgiler
SSS / Sıkça Sorulan Sorular
Dosya / Makale / Sunum
PV Fabrikası Yatırım Danışmanlığı
Hangi Panel / Teknoloji Seçimi
Feed in Tariff / FIT nedir ?
Emisyon Ticareti - Karbon Borsası
1 MW altı Keşif ve Proje Geliştirme
Yasal Uyarı
Linkler
İletişim
 
 
 
Mail listemize kaydolun.
Ad Soyad:
Email: