İSTANBUL ADALET SARAYI’NIN ELEKTRİĞİ RÜZGÂR TÜRBİNLERİNE EMANET
İstanbul Adalet Sarayı’nın çatısında yapılan ve binanın elektrik üretimini karşılamayı amaçlayan rüzgar türbininin daha gelişmiş versiyonu 17 Ocak’ta kullanıma alınıyor.
İstanbul Adalet Sarayı’nın çatısında 31 Aralık 2014’te kurulan ve binanın elektrik üretimini karşılamayı amaçlayan AR-GE türbininin, daha gelişmiş versiyonu kullanıma alınıyor. İlk prototiple yapılan denemelerden verimli sonuçlar alınan türbinin daha gelişmiş versiyonu 17 Ocak’ta hayata geçecek. Rüzgar türbini projesinin mimarı İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi Tosun, binanın tükettiği elektriğin yüzde 70’ni yenilenebilir enerji kaynağı olarak güneş ve rüzgârdan elde etmeyi amaçladıklarını söyledi. Çocukluğundan beri makine tasarımına karşı ilgisi olan ve amatör çalışmalar yapan Tosun’un türbin projesi, İsviçre seyahati sırasında çatıda gördüğü bir cismi incelemeye başlamasıyla ortaya çıkıyor. “Çatılarda elektrik üretildiğini öğrenince ülkemizdeki büyük çatılar ve rüzgâr aklıma geldi” diyen Fehmi Tosun, “2013 yılı Ocak ayında böyle bir çalışmaya başladık. 31 Aralık 2014’te ise ilk türbini kurup elektriği ürettik. Şu anda dünyada bu kapasitede, hafiflikte, tasarımda ve sessizlikte olmasına karşın bu kadar yüksek verimli elektrik üretebilen başka bir türbin yok. Bu konuda patent başvurumuzu da yaptık. Bunun rüzgâra elverişli tüm çatılarda yaygınlaşmasını hedefliyoruz. Adalet Sarayı’nın çatısına 60’a yakın türbin konulması planlanıyor. Geri kalan kısmına da güneş paneli yerleştirilerek binanın tükettiği elektriğin yüzde 50 ile 70’ni yenilenebilir enerji kaynağı olarak güneş ve rüzgârdan elde edeceğiz” dedi.
“20-30 MİLYAR dolar PARA ÖDÜYORUZ”
Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarından ekonomik bir menfaat elde etmesi gerektiğini belirten Fehmi Tosun, “Ülkede yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretmeye, kullanmaya ve ülkenin bundan ekonomik bir menfaat elde etmesini sağlamaya yönelik çalışmalarımız var. 20-30 milyar dolar elektrik üretimi için dışarıya para ödüyoruz. Parasız elde edilebilir enerji kaynaklarından bunun yüzde 70’ini üretebilmemiz demek, bu paranın yüzde 70’inin ülke içinde kalması demek. Türbinde kullanılan malzemelerin tamamı ülkemizde yapılıyor. Parayı içerde döndürerek ekonomiye hareket kazandırıyoruz. Türbinin seri üretim halinde yaklaşık 30 bin TL civarında bir maliyeti olacak. Ayrıca 8. Avrupa Teknoloji Konferansı’na katılarak orada bir sunum yaptık ve Yenilenebilir Enerji Kategorisinde Mükemmellik Sertifikası’nı aldık” dedi.
PATENT BAŞVURUSU YAPILDI
Nominal gücü 15 kilowat olan rüzgar türbini, 12 milisaniye rüzgar hızına sahip. 2800 kilogram ağırlığı olan türbin, 80 metrekare alana oturuyor. 12 milisaniye rüzgar hızı üzerinde dünyada bir benzeri olmayan özgün bir kapak tasarımı sayesinde rüzgarı regüle ederek rüzgar hızı artsa bile nominal güç üretimine devam ediyor. Küçük tip rüzgar türbinlerinde muadili bulunan kapak tasarımının patent başvurusu yapıldı. Muadilleri yüksek rüzgar hızlarında olası tehlikelerden dolayı güç üretimini durdurup herhangi bir önlem olmadığı için kırılırken bu tasarım yüksek rüzgar hızlarında güç üretimine devam ediyor. Kapak sayesinde 30 milisaniye ve üzeri tehlikeli rüzgar hızlarında kapak kendini kapatarak türbini korumaya alıyor ve yüksek rüzgar hızlarında bile türbin hasar almıyor. Türbin adliye üzerinden 1 yıl boyunca 37 noktadan yüksek örnekleme ile 3 boyutlu rüzgar ölçümleri incelenerek dayanıklı ve yüksek performansla çalışacak şekilde tasarlandı. (İHA)
www.milliyet.com.tr
07.01.2016