Fransa ya kapı aralandı
Enerji alanında imzalanan işbirliği anlaşması bir dizi projeye zemin olacak.
Türkiye ile Fransa arasında imzalanan işbirliği anlaşması, 2 ülkeye bu alanda birlikte yapılacak çalışmalar için kapı araladı. Türkiye ile Fransa arasında enerji alanında imzalanan işbirliği anlaşması, nükleer başta olmak üzere enerjinin çeşitli alanlarında bundan sonra yapılması planlanan bir dizi projeye zemin oluşturacak.
Türkiye ve Fransa arasında, sürdürülebilir ve güvenilir enerji üretim sistemlerine yönelik ihtiyaçtan hareketle enerji alanındaki işbirliklerini güçlendirmek amacıyla İşbirliği Anlaşması imzalandı.
Alınan bilgiye göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Fransa Endüstriyel Yenileme Bakanı Arnaud Montebourg, Fransa Ekoloji, Sürdürülebilir Kalkınma ve Enerji Bakanı Philippe Martin tarafından kaleme alınan ortak bildiride, yenilenebilir kaynaklar ve enerji tüketiminin azaltılması politikalarını teşvik etmeye yönelik ortak arzu ortaya konuldu. Bildiride, bu alanlarda deneyim alışverişi, rüzgar, güneş, hidro ve jeotermal enerji üretiminde, kentsel ısıtma, bölgesel ısıtma şebekeleri ve biokütle alanları başta olmak üzere endüstriyel işbirliklerini kuvvetlendirmeye yönelik isteklere yer verildi.
Aynı zamanda hidrokarbonlar ve madencilik sektöründe de işbirliğini güçlendirme arzusu ortaya konulan bildiride, 2 devletin enerji güvenliğinin korunması için gaz ve petrol tedarik kanallarının çeşitlendirilmesinin ve ilgili altyapının geliştirilmesinin önemi vurgulandı.
Bildiride, ilgili elektrik şebeke operatörlerinin teknik işbirliği projelerine dahil olmalarından memnuniyet duyulduğu ifade edildi.
Nükleer enerjinin, küresel enerji sorunlarını karşılamakta önemli bir varlık temsil ettiği, enerji kaynaklarının güvence altına alınması ve sera gazı emisyonlarının sınırlandırılmasında önemli ve rekabetçi bir rol oynadığı belirtilen bildiride, nükleer enerjinin 2 ülkenin enerji paketlerinde emniyet, güvenlik, nükleer silahsızlandırma, çevresel koruma ve şeffaflık alanlarındaki en iyi uygulama ile oranlı bir biçimde, önemli rol oynayacağı kaydedildi.
Uygun bir düzenleme ve uzmanlık çerçevesinin, nükleer tesislerin tasarım ve inşaattan işletim ve söküm aşamasına kadar güvenliğinin ve kullanılmış yakıt ve radyoaktif atığın sürdürülebilir ve sorumlu yönetiminin sivil bir nükleer programa dahil olan 2 ülke için de önemli olduğu vurgulanan bildiride, Fransız Hükümeti nin, Fransız ve Japon şirketlerin ortaklaşa geliştirdikleri ATMEA1 teknolojisinin, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından Sinop Nükleer Enerji Santrali Projesi nedeniyle yürütülen münhasır müzakereler için seçilmiş olmasından memnuniyet duyduğuna yer verildi. Bildiride, Türkiye nükleer programının geliştirilmesine ilişkin işbirliklerinin, ekonomik ve endüstriyel faydalar ve yeni iş olanaklarının açılması bakımından önemli bir potansiyel sunduğu belirtildi.
Güvenlik uzmanlığına ilişkin olarak Fransız nükleer kurumları ile Türkiye Atom Enerji Kurumu (TAEK) ve üniversiteler başta olmak üzere Türk muadilleri arasındaki bilimsel ve teknik işbirliği girişimlerini destekleme ve teşvik etme arzusu ortaya konulan bildiride, TAEK ve Fransız Nükleer Güvenlik Kurumu (ASN) arasında nükleer güvenlik ve radyasyon koruma uzmanlığı ve kontrolü konusunda bir işbirliği çerçevesi ortaya koyan anlaşmanın imzalanmış olmasından memnuniyet duyulduğu ifade edildi.
Bildiride, tarafların, Türk nükleer programının geliştirilmesi için gerekli olan ileri düzey bilimsel becerilerin ve teknolojilerin edinilmesini teşvik etmek için yüksek eğitim ve araştırma organları arasında ortaklıklar kurmak istedikleri belirtildi.
Bakanların, ülkelerinde faaliyet gösteren işletmeleri, Türkiye nükleer endüstrisinin geliştirilmesi ve düzenlenmesini desteklemek amacıyla özellikle lokalizasyon, insan kaynakları ve teknoloji transferi stratejilerine yönelik uzmanlığın paylaşılması için teşvik ettiğine yer verilen bildiride, nükleer programlara ilişkin olarak özellikle ulusal ve yerel stratejilerin geliştirilmesi ve yayılması için halkın bilgilendirilmesi ve katılımının sağlanmasının yanı sıra kamu bilinci ve onayına ilişkin deneyim paylaşımının arzulandığı kaydedildi.
Nükleer kaza olması durumunda tazminatın hızlı, adil ve ayrımcı olmayan bir biçimde ödenmesini sağlamak amacıyla, nükleer hasar için küresel bir sivil mükellefiyet çerçevesi geliştirilmesinin öneminin farkında olunduğu ifade eden bildiride, UAEA Nükleer Güvenlik Eylem Planı nı desteklendiği, uluslararası nükleer güvenlik çerçevesinin uluslararası nükleer forumlarda güçlendirilmesinin teşvik edilmesi konusunda taraflar arasında niyet birliği bulunduğu belirtildi.
www.trt.net.tr
30 Ocak 2014