EPDK Başkanının Güneş Enerjisi Arenası konuşmasından ...
 
 

ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU BAŞKANI

 SAYIN HASAN KÖKTAŞ’IN

GÜNEŞ ENERJİSİ ARENASI KONUŞMASI

 

Sayın Bakanım,

Sayın Komisyon Başkanım,

Türkiye enerji sektörünün çok değerli temsilcileri,

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve şahsım adına sizleri saygılarımla selamlıyorum.

 

Güneş Enerjisi Arenası kapsamında bugün yapılacak toplantıların sektörümüz açısından başarılı geçmesini diliyorum.  

 

Türkiye elektrik enerjisi sektöründe, son yılların en önemli konusu hızla artan enerji ihtiyacımızın nasıl ve hangi kaynaklardan karşılanacağı hususu olmuştur.

 

Bu konu, farklı bakış açılarına göre farklı değerlendirme, çözüm önerileri ve uygulamaları içinde barındıran dinamik bir süreçtir.

 

Ancak tüm bu farklı değerlendirmelere rağmen herkesin üzerinde mutabık olduğu temel bir yaklaşım vardır : Bu yaklaşım ülkemiz enerji ihtiyacının karşılanmasında yerli ve bilhassa yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmesi gerektiğidir. 

 

Ülkemizde başta güneş, rüzgâr ve hidrolik kaynaklar olmak üzere, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımız açısından yabana atılamayacak bir potansiyel vardır. Ancak 2008 yılı sonu itibariyle 198 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretilmişken bu üretimin sadece yüzde 17’lik kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmıştır. 

 

O halde, önemine binaen, sonda söylenecek sözü başta söyleyerek, kamu ve özel sektör olarak hızla, umutla ve inançla çalışmamız gerekmektedir.

 

Bu amaçla güneş enerjisi kapsamında bu arenada cevaplandırılması gereken temel soru şudur : Ülkemizin güneş enerjisi potansiyelini bilhassa elektrik enerjisi olarak sektörümüze kazandırmak için acaba ne tür çalışmalar yapmamız gerekmektedir ?

 

Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle şu temel tespitleri yapmamız şarttır : Türkiye, güneş enerjisi potansiyeli bakımından dünyanın birçok ülkesine göre daha avantajlı konumdadır. Yapılan ölçümler, güneşlenme süresi ve ışınım şiddeti açısından, ülkemizin yüksek bir potansiyele sahip olduğunu göstermektedir.

 

Bu potansiyeli birkaç rakamla ifade etmek isterim : Güneş radyasyonu yıllık metrekare başına bin 650 kilovatsaattan fazla olan yerler “ en iyi alanlar ” olarak kabul edilmektedir.

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız tarafından geçtiğimiz yıl tamamlanan Güneş Enerjisi Potansiyel Atlası çalışmalarına göre, ülkemizde bu kapsamda 4 bin 600 kilometrekarelik bir kullanılabilir alan belirlenmiştir. Aynı çalışmaya göre, ülkemizin güneş enerjisi ile elektrik üretecek teknik potansiyeli yıllık 380 milyar kilovatsaat olarak tespit edilmiştir. Bu potansiyel 56 bin megavat kurulu gücünde doğalgaz çevrim santralına karşılık gelmektedir. 

 

Üstelik ülkemizdeki bu potansiyel dünyanın önde gelen ülkelerinin de üzerindedir. Bu konuda tek bir örnek vermek gerekirse, Almanya’da güneş ışınım şiddeti, metrekare başına yıllık ortalama bin 100 kilovatsaat iken Türkiye’de bu rakam metrekarede bin 311 kilovatsaattır.

 

Üstelik Almanya’da ortalama yıllık toplam güneşlenme süreci bin 600 saat iken ülkemizin güneşlenme süresi 2 bin 640 saattir.

 

Sadece bu rakamlara bakıldığında, Türkiye kağıt üzerinde Almanya’dan daha üstün görünse de fiiliyatta durum farklıdır. Keza, 2006 yılında ülkemizde toplam fotovoltaik kapasitesi 1 megavat civarında gerçekleşmişken, Almanya’da aynı tarihte, kurulu kapasite 2 bin 800 megavatı aşmıştır. Üstelik Almanya’da güneş enerjisi sektöründe 10 binin üzerinde işyeri faaliyet göstermekte ve bu işletmelerde 60 binin üzerinde kişi istihdam edilmektedir.

 

 Sayın Bakanım, Saygıdeğer katılımcılar, 

Ülkemizin teknik güneş enerjisi potansiyeli ile bugüne kadar işletmeye geçirilen kapasite arasındaki bu büyük farklılık diğer tüm yenilenebilir enerji kaynakları için de söz konusudur.

 

Bu durum birkaç yıl öncesine kadar sektörde etkin bir teşvik, piyasa işleyiş mekanizması ve düzenlenme altyapısının kurulmamış olmasından ve bu nedenle özel sektörümüzün bu sektöre yeterince ilgi göstermemesinden kaynaklanmıştır.

 

Ancak son birkaç yılda atılan adımlar sayesinde bilhassa hidroelektrik ve rüzgâr enerjisi yatırımları açısından bu tablo tersine çevrilmeye başlanmıştır.

 

Bugün su kullanım hakkı anlaşmaları imzalayıp Kurumumuzdan lisan alan özel sektörümüz ülkemizin önemli hidroelektrik santral projelerini ekonomiye kazandırmaktadır. Keza birkaç yılda öncesinde 10 megavatlar seviyesinde seyreden ülkemizin rüzgâr enerjisi kurulu gücü ardı ardına devreye alınan santrallar sayesinde bugün 350 megavat düzeylerine çıkmış durumdadır.

 

Lisanslandırma ve yatırım çalışmaları sürmekte olan projeleri dikkate aldığımızda daha yolun başında olduğumuz da aşikârdır.

 

Ben son aylarda katıldığım her toplantıda dünya çapında etkisini gösteren küresel ekonomik krizin ülkemiz enerji sektörü açısından nasıl fırsata dönüştürülebileceğine dair çeşitli argümanlar sunuyorum.

 

Bu kanıtları ifade ederken, bilhassa son birkaç yılda özel sektör işletmeciliğine dayalı enerji piyasamızın sağlam temeller üzerine kurulmuş olmasını referans alıyorum.

 

Aynı kapsamda, 2009 yılı içerisinde güneş enerjisi konusunda da sağlam bir temelin tesis edilmekte olduğunu vurgulamak isterim.

 

İnanıyorum ki, bu yıl, Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumumuz ve özel sektörümüz tarafından ortaklaşa olarak atılacak adımlar sayesinde güneş enerjisi özelinde yeni bir atılım dönemi başlayacaktır.

 

Bir başka şekilde ifade etmek gerekirse, geçmişte hidroelektrik ve rüzgar enerjisinde olduğu gibi, bu yıl güneş enerjisi konusunda yapılacak yeni düzenlenmeler ve uygulamalar, sektörün ve ülkemizin gelecek 30-40 yılını olumlu şekilde etkileyecek ölçüde önemlidir.  

 

Sizlere bu çalışmalarımız hakkında bazı temel bilgileri vermek isterim.

Kurumumuzun da katkıları ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız tarafından güneş enerjisinin nasıl elektrik enerjisine dönüştürüleceği hususunda bir yol haritası oluşturulmaktadır.

 

Bu kapsamda ilk olarak önümüzdeki aylarda güneş enerjisinden üretilecek elektrik için uygulanacak alım garantisi fiyatı ile teknoloji yönünden 5346 Sayılı “ Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun ”da bir düzenleme yapılacaktır.

 

Bu çok önemli bir düzenlemedir, zira güneş enerjisi teknolojilerinin ve dünya uygulamalarının incelenmesi sonucu belirlenecek olan bu alım garantisi fiyatı, sektörde yatırım yapmak konusunda birinci derecede yol gösterici olacaktır.

 

Bu düzenlemenin ardından Elektrik İşleri Etüt İdaremiz tarafından hazırlanacak bir yönetmelik ile, özel sektörümüzün yatırım başvurularına temel teşkil edecek olan bir diğer husus açıklığa kavuşturularak farklı teknolojilere göre teknik yeterlilik kriterleri belirlenecektir. 

 

Ardından Kurumumuz, özel sektör yatırım başvurularının ne zaman ve ne şekilde kabul edileceği ile bu başvuruların hangi kriterler çerçevesinde değerlendirilip sonuçlandırılacağına yönelik bir düzenleme yapacaktır. 

 

Ayrıca aynı bölge için birden fazla yatırım başvurusu yapılması halinde seçimin hangi kriterlere göre ve ne şekilde yapılacağı da düzenlenerek sektörün bilgisine sunulacaktır.

 

Böylece güneş enerjisi sektörüne yatırım yapacak bir yatırımcı, yatırımının nasıl teşvik edileceği, hangi teknik kriterleri taşıması gerektiği, nasıl değerlendirilip nasıl sonuçlandırılacağı ve olası rakipleri ile ne şekilde yarışacağı gibi hususlarda tüm bilgilere sahip olacaktır.

 

Burada Kurum olarak önem verdiğimiz husus, tıpkı dünya uygulamalarında olduğu gibi, güneş enerjisi yatırımcılarının, sürecin başında işin sonunu görebilmesi ve bu itibarla yatırım kararlarını hiçbir belirsizliğe düşmeden verebilmesidir.  

 

Üstelik bu hususlar sadece yatırım kararlarının alınması, bu yatırımın geri dönüşü ve finansmanı gibi kritik ekonomik süreçler açısından değil, ülkemizin güneş enerjisi potansiyelinin en kısa sürede ve en efektif şekilde değerlendirilmesi açısından da çok önemlidir. 

 

Konuşmamım başında ifade ettiğim gibi, bugün titiz bir şekilde sürdürülmekte olan çalışmalar, önümüzdeki yıllarda enerji sektörümüzün güneşini daha da parlatacak niteliktedir.

 

Bu düşüncelerle, Güneş Enerjisi Arenası sırasında ifade edilecek görüş ve önerilerin bu oluşum sürecine değerli katkılar sağlaması diler saygılar sunarım.

epdk.gov.tr / haber / 23.01.2009

 
 SON 15 HABER
Solarex İstanbul | Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı 2018 ...
Türkiye’nin ilk yüzer güneş enerji santralı, Yüzen Enerji ...
Kayseri Şeker Güneş Enerji Santrali Yatırımlarına Devam Ediyor ...
Güneş Enerjili Telefon Şarjı & Wi-Fi ...
Türk yatırımcılara çağrı, Türkiye gelsin burada bir şehir verelim hemen elektriğini üretmeye başlasın ...
Elektrik üretimi ekimde yüzde 7,4 arttı ...
BP güneş yatırımlarına Lightsource ile geri dönüyor ...
Güneş Enerjili Aşı / İlaç Dolabı ve Takibi ...
Türkiye nin GES gücü artıyor ...
En büyük çatı üstü ince film GES i Türkiye de ...
Rüzgar ve güneş enerjisinin bir arada kullanılacağı  hibrit enerji santrali için ...

Güneş enerjili akıllı pencereler enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayabilir ...

Fransa rüzgarda 12 GW ı, güneşte 7,5 GW ı aştı ...
OSB LERE GÜNEŞ DOĞDU ...
Elektrikli araç şarj istasyonu kurmak için lisans gerekmeyecek ...
 
 
 
Anasayfa
Hakkımızda
Ürünler & Hizmetler
Danışmanlık
Mühendislik
Proje Geliştirme
Uygulama
İşletme - Bakım
Genel Bilgiler
SSS / Sıkça Sorulan Sorular
Dosya / Makale / Sunum
PV Fabrikası Yatırım Danışmanlığı
Hangi Panel / Teknoloji Seçimi
Feed in Tariff / FIT nedir ?
Emisyon Ticareti - Karbon Borsası
1 MW altı Keşif ve Proje Geliştirme
Yasal Uyarı
Linkler
İletişim
 
 
 
Mail listemize kaydolun.
Ad Soyad:
Email: