Temiz enerjiye bulunamayan para nasıl oluyor da nükleer enerji için bulunabiliyor ?
Hükümet temiz enerjiye teşvik sağlamayı reddederken, kirli nükleer enerjiye sağladığı teşvikleri her geçen gün artırmaya çalışıyor. Enerji Bakanlığı’nın Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı ile olası bir yeni nükleer ihalede kamu payı sağlanmasına yönelik çalışmalar yaptığı ortaya çıktı. Bu arada geçtiğimiz hafta içerisinde Yenilenebilir Enerji Kanunu’nun geri çekilerek görüşmeler belirsiz bir tarihe ertelenmişti.
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın yenilenebilir enerjilere teşvik sağlanamayacağını belirterek Yenilenebilir Enerji Kanunu’nu geri çektirmesinden sonra nükleer enerjiye daha fazla teşvik sağlama çabalarına yönelik eleştirilere ne yanıt vereceğini merak ediyoruz. Hükümetin kirli enerjilere olan düşkünlüğü Türkiye’nin enerji politikalarını büyük bir belirsizliğe doğru sürüklüyor. Böyle devam edersek dünyanın en çok kirleten, dışa bağımlı ve bütün bunların yanında en pahalı elektriğini kullanan ülkesi haline geleceğiz.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının ve enerji verimliliği çözümlerinin maliyetleri nükleer enerjiden çok daha düşük ve düşmeye de devam ediyor. Bu yatırımlarla çok daha hızlı ve ucuz bir şekilde enerji üretebiliyor ve daha nitelikli ve fazla istihdam imkanları sağlanabiliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları nükleer enerjiye kıyasla 5-6 kat daha fazla istihdam imkanı sağlarken, maliyetlerde 1 kwh başına rüzgar enerjisinde 4-9 US cent aralığına, güneş enerjisinde ise 9-15 US cent aralığına kadar düştü.
Hükümet artık kirli enerji lobilerinin yalanlarına kulak vermeyi bırakıp yüzünü gerçek çözümlere dönmeli. Bütün dünyada temiz yenilenebilir enerjilere büyük yatırımlar yapılırken biz hala enerji politikalarımızı kömür ve nükleer gibi kirli ve pahalı kaynaklara dayandırmaya devam ediyoruz.
A.B.D. kurulu rüzgar enerjisi kapasitesinde 25.000 MW (8.000 MW’lık kurulum 1 yıl içerisinde gerçekleştirildi) ile başı çekiyor, Almanya 24.000 MW ile ikinci sırada. Güneş enerjileri (Solar PV) ise en hızlı büyüyen elektrik üretim teknolojisi olmaya devam ediyor. Sektör, son bir yılda %70 büyüyerek 13 GW’a ulaştı. Burada da başı 26.000 MW’lık yeni kurulum gerçekleştiren İspanya çekiyor.
Kyoto’ya taraf olarak iklim değişikliği ile mücadelede sorumluluğu olduğunu kabul eden ve bu yıl Kopenhag’da yapılacak iklim zirvesinde ilk kez masada olacak olan Türkiye nin enerji politikası, kirli enerjilere yatırım ile yola devam ederse ülkeye vereceği zarar hem ekonomik hem de çevresel yönden olacak.
Türkiye’nin enerji ihtiyacının karşılanması ve iklim değişikliği ile mücadele için gerçek çözüm nükleer enerji değil temiz enerji yatırımlarıdır.
greenpeace.org / Türkiye / 29 Haziran 2009