Çevre dostu yaşam tarzına doğru

Evlerimizde kişi başına ürettiğimiz karbondioksit miktarını düşürmek mümkün mü? İklim ve Günlük Hayat adlı proje bunun mümkün olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Deutsche Welle den Matilda Jordanova-Duda nın haberi...

Almanya’da yılda kişi başına ortalama 11 ton karbondioksit üretiliyor. Bu oranın yarıdan fazlası ise konutlardan kaynaklanıyor. Almanya nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti ndeki Tüketici Merkezi de işte bu nedenle pilot bir proje başlattı. Haziran ayından beri yürütülen "İklim ve Günlük Hayat“ adlı araştırma projesinin hedefi, evlerde çevre dostu bir yaşam sürdürülmesi. Köln kentinde 90 konutu kapsayan proje çerçevesinde enerji tasarrufunun günlük yaşama nasıl uyarlanacağı öğretiliyor.

Proje katılımcılarından biri Kording ailesi. Ailenin sofrasındaki sürahi bir süredir, plastik şişelerdeki maden suyu yerine musluk suyu ile dolu. Baba ve çocuklar için musluktan akan suyu içmekte bir sorun yok. Anne Gabi Kording ise sık sık duyduğu bakteri ve mikroplara ilişkin haberler nedeniyle biraz tedirgin.

Gabi Kording bu endişesini, aileyi ikinci kez ziyaret eden Tüketici Merkezi yetkilisine iletiyor. Yetkili ise Kording e güvenli olup olmadığının incelenmesi için içtikleri musluk suyunu tahlile göndermesini öneriyor. Beraberinde çok sayıda kontrol listesi ve soru kitapçığı getiren yetkili, aileye ayrıca Köln’deki bisiklet yollarını gösteren bir harita hediye ediyor.

Birtakım tavizler verilebilir...

Kording Ailesi arkasında tarlaların bulunduğu bir çiftlik evinde yaşıyor. Çocuklar okula ve spor kulübüne genellikle bisiklet ve otobüsle gidiyor. İşe araba ile giden baba Kai Kording, "Ama yine de arabanın nasıl kullanılacağına biraz dikkat edilebilir. Alışveriş için kısa mesafelerde, mesela sabahları fırına giderken yürünebilir ya da bisiklete binilebilir. Hafta sonları da aynı şekilde..." diyerek, iki otomobilleri olduğunu belirtiyor.

Kording Ailesi, günlük yaşamlarını adım adım daha çevre dostu hale getirmeye hazır. "Genellikle takımımızın maç yaptığı yerlere gidiyoruz. Yedi kişilik bir arabamız var ve birçok kişiyi de yanımıza alabiliyoruz. Tabii maçları seyretmek için 60-70 kilometrelik mesafelere gittiğimizde uzun bir yol oluyor. Ayrıca yelken yapıyoruz ve yelkenlilerin taşınması da otomobile bağlanarak mümkün oluyor. Başka türlü olmuyor" şeklinde konuşan baba Kai Kording, ailece ilgi duydukları uğraşları etkilenmediği sürece taviz verebileceklerini belirtiyor.

"En küçük ayrıntılar dahi önemli"

Çevre dostu alışkanlıklar edinilmesi için bunun bir yaşam tarzına dönüşmesi gerekiyor. "Yani, ampullerinizi, enerji tasarrufu sağlayan ampullerle değiştirin dendiğinde bu yapılıyor. Ancak bu, bir alışkanlığa dönüşmüyor. Biz konuyu gerçekten en küçük ayrıntılarıyla değerlendiriyoruz. Büyük ölçüde doğru yapıldığı düşünülen, mesela doğru ocağa doğru tencereyi konulması ya da doğru tencereye doğru kapağın kullanılması gibi sıradan, basit durumları da ele alıyoruz. Zira birçok insan bunun gerekli olduğunu bilse de yine de unutuyor. Biz de bunun neden böyle olduğunu ortaya çıkarmak ve durumu değiştirmek istiyoruz“ diyen "İklim ve Günlük Yaşam" projesinin sorumlusu Frank Waskow, enerji tasarrufu ile belirledikleri kurallarının sadece bir kereliğine yerine getirildiğini ve bunun uzun vadede sonuç alınması için yeterli olmadığını belirtiyor.

Projeye dahil olan isimlerden biri de Özlem Mani. Asistan doktor Mani, evinde her daim bilgisayarın açık olduğunu belirtiyor. Proje danışmanı ile görüşen Mani, bilgisayarın tasarruf ayarında tutulması gerektiğini ya da en azından arada bir de olsa fişten çıkarılması gerektiği konusunda hemfikir. Nitekim tüm gün aralıksız bilgisayar başında oturmuyor. "Öncelikle, günlük yaşamımda kolay ve işe yarayabilecek şekilde alışkanlıklarımı değiştirmek istiyorum. Ama elbette bir anda, dünden bugüne, enerji tasarrufu ve çevreyi ilgilendiren alışkanlıklarınızı değiştiremezsiniz" yorumunu yapan Özlem Mani gündelik yaşamda yine de birçok şeyin ihmal edildiğini belirtiyor.

www.dw-world.de/dw

16 Ağustos 2011