Almanya nın nükleer enerjiden vazgeçme kararı, doğalgaz ve kömüre ilgiyi artırdı
Almanya nın sınırları içerisindeki 17 nükleer santralin tamamını 2022 yılına kadar kapatma kararı almasının ardından, ülkenin enerji sektörünün geleceği üzerine tartışmalar büyüyor. Kömür ve doğalgazdan elektrik üretimi gündemdeki önemini artırırken, bazı kesimler Almanya nın kararının yeterli bir değerlendirme sürecinin olmadığını düşünüyor.
Almanya nın kararı, Fukuşima daki nükleer felaketi takip eden nükleer karşıtı protestoların ardından geldi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, 2020 yılına kadar enerji tüketiminde yüzde 10 kadar azaltıma gitmeyi ve rüzgar ve güneşenerjisi gibi yenilenebilir kaynakların payının artırılmasını hedeflediklerini söyledi.
Ancak Polonya Başbakanı Donald Tusk, bunu kömürden elde edilen enerji için bir fırsat olarak değerlendirdi. Tusk, Polonya açısından bu iyi bir şey. Kömürden elde edilen enerji tekrar gündeme gelecek demek ki dedi.
Almanya nın şimdiden Polonya dan linyit kömürü, Fransa dan ise nükleer enerji ithal ederek enerji açığını kapamaya çalıştığı belirtiliyor.
Avrupa Komisyonu nun enerjiden sorumlu üyesi Günther Oettinger e göre enerji sektöründeki diğer oyuncular da yakında sahneye çıkabilir. Oettinger Pazartesi günü Daha fazla doğalgaza ihtiyacımız var. Berlin in kararının ardından büyümenin motoru doğalgaz olacak dedi.
Polonya Başbakanı da aynı fikirde. Tusk, Polonya nın kaya gazı rezervlerinin büyük ölçeklerde çıkarılması mümkün olursa biz de doğalgaz çevrim santrallerine yönelebiliriz dedi.
Almanya nın nükleer santrallerini kapatma kararının ardından İngiltere deki doğalgaz fiyatı son altı haftanın en yüksek seviyesine fırladı.
Enerji firmalarının, yenilenebilir kaynaklardan açıkta kalan boşluğu doldurabilmek için daha esnek doğalgaz santralleri beklentisinin olduğu söyleniyor.
Brüksel deki kaynaklar ise EurActiv e Polonya nın daha fazla fosil yakıt ithal etme çabasında olmasına rağmen Berlin de henüz enerjiyle ilgili kapsamlı bir plan oluşmadığını ve olası sonuçlar hakkında fikir yürütmek için çok erken olduğunu söyledi.
Bir diplomat, Genel olarak -tercihen doğalgaz olmak üzere- daha fazla enerji santraline ihtiyacımız var. Bu kısa süre içerisinde büyük ihtimalle kömür enerjisinden de faydalanmamız gerekecek dedi.
Diplomat, sözlerine Bu sebeple bir Planlamayı Hızlandırma Yasası nın, yeni elektrik santralleri için yolu açması gerekecek şeklinde devam etti.
Ancak Almanya Çevre ve Maliye bakanları arasında fikir ayrılıklarının bulunduğu söyleniyor.
Greenpeace den Jan Haverkamp EurActiv e bir firmadan örnek vererek Elektriklerinin yüzde 4 ünden daha azını yenilenebilir kaynaklardan üretiyorlar. Geçtiğimiz 15 yıl içerisinde yanlış ata oynadılar ve bağlantıları genellikle Maliye Bakanlığı ile. Daha özerk bir yapıya sahip olan Çevre Bakanlığı ndan daha farklı seslerin yükselmesine şaşırmadım dedi.
Nükleerden vazgeçmenin güçlü bir savunucusu olan Greenpeace, enerji arzının tehlikeye girmesi ya da CO2 emisyonlarının artması söz konusu olmadan 2015 yılına kadar nükleerden çekilebilineceğini savunuyor.
Ancak nükleer enerjinin yerine geçecek ve iklim değişikliğine sebep olabilecek yakıtlarla ilgili tartışmalar da Avrupa da canlanmış bulunuyor.
İsveç Çevre Bakanı Andreas Carlgren, TT Haber Ajansı na yaptığı açıklamada Berlin in kararının gerçekçi olmadığını ve hayati bir noktayı göz ardı ettiğini savundu. Carlgren, Hem nükleer enerjiye bağımlılığı azaltıp hem de emisyonları azaltmayı nasıl gerçekleştirecekler? sorusunu ortaya attı.
Japon bir diplomat ise, bunun şahsi fikri olduğunun altını çizerek, Almanya, bu adımı atmadan önce enerji güvenliği konusunu daha etraflıca düşünseydi daha iyi olurdu dedi.
www.euractiv.com.tr
01 Haziran 2011
