Küresel Türk şirketleri için Avrupa vazgeçilmez
Türkiye’nin 19 küresel şirketi üzerine yapılan araştırma Avrupa’nın öncelikli pazar olduğunu gösteriyor. Özel sektör temsilcileri, Başbakan Merkel’a ‘10 dakikalık bir sunumla’ sorunlarının çözülebileceğine inanıyor.
Çok değil bundan birkaç ay önce Avrupa ve Türk kamuoylarında “Türkiye nin Batı dan uzaklaşıp uzaklaşmadığı” tartışılıyordu. “Eksen kayması” tartışmalarında bazı uzmanlar ekonomik olarak da Türkiye’nin odağının Doğu ya, Ortadoğu ülkelerine ve komşularına yöneldiğini ifade ediyordu.
İstanbul Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), New York Columbia Üniversitesi Vale Center Columbia (VCC) ve KPMG Türkiye işbirliğiyle yapılan Çokuluslu Türk Şirketleri araştırması ise Türkiye nin büyük şirketlerinin iş ve ekonomi odağının halen Avrupa da olduğunu ortaya koyuyor.
Bu sene ikincisi yapılan araştırmaya göre, yurt dışı mal varlıkları 31 milyar 402 milyon dolar, yurt dışı satış hacmi 14 milyar 726 milyon dolar olan 19 küresel Türk şirketin 6 kıtada 396 iştiraki ve 89 bin 946 çalışanı bulunuyor.
Araştırmaya katkı sunan kurumlardan biri olan Vale Center Columbia’nın Sürdürülebilir Uluslararası Yatırımlar Yönetici Direktörü Karl Suavant, Türkiye merkezli çokuluslu şirketlerin, uluslararası arenada rekabet avantajı sağlayan önemli şirketler edindiklerini söylüyor. Suavant, “Rekabetin yüksek olduğu dünya pazarında bu bir başarıdır ve Türk firmalar bununla övünebilirler” diyerek bu olgunun ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor.
Avrupa pazarı halen birinci sırada
Araştırma, 19 küresel Türk şirketin dünyanın hangi bölgelerine dağıldığına ilişkin bölgesellik endeksi içeriyor. Bu bölgesellik endeksinde 19 şirketin dünya üzerinde sahip olduğu 396 iştirakten 277’sinin Avrupa da yer aldığı görülüyor.
Araştırma ekibinden Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nün Başkanı Doç. Dr. Sedat Aybar, bu 19 şirketin Avrupa daki yatırımların oranının yaklaşık yüzde 70 olduğuna dikkat çekiyor. 12 şirketi inceledikleri bir önceki çalışmada da yatırımların yaklaşık yüzde 70’inin Avrupa’da olduğunu ekleyen Aybar, Avrupa ya mutlak değer olarak yapılan yatırımların da arttığını ekliyor.
Almanya ile küçük sorunlar var
Bu 19 şirketin Avrupa’daki temel odağı Avrupa’nın merkez ülkeleri Fransa ve Almanya olarak görülüyor. Fakat Türk şirketlerin özellikle Almanya’daki yatırımlarının beklendiği düzeyde olmadığı da dile getiriliyor.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Strateji ve İletişim Müşaviri Samet İnanır, Almanya’nın beklendiği kadar Türk yatırımı çekememiş olmasını şöyle açıklıyor: “Almanya Gümrük Birliği çerçevesinde olduğu için ve lojistik maliyetler katlanılabilir olduğu için ilk elde Türk şirketler buraya doğrudan yatırım yapmayı tercih etmediler”.
Ancak önümüzdeki dönemde bu koşulların değişmesi bekleniyor. İnanır, Türk yatırımcılarda "Avrupa da önümüzdeki dönemde marka satın almak, marka oluşturmaktan daha ucuz olacak" yaklaşımı olduğunu ve iş dünyasında Türk hükümetinden marka satın almaya dair teşvik çıkacağı beklentilerinin oluştuğunu anlatıyor. Bu yaklaşım ve beklentiler işte bu koşulları değiştirme potansiyeli taşıyor.
Almanya nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin İstanbul da bir ofis açmasının da dikkate değer bir gelişme olduğunu belirten İnanır, yaşanmakta olan sorunların aşılabileceğine inandıklarını, Siemens gibi bir firmanın üst düzey yöneticisinin, Almanya Başbakanı Angela Merkel a 10 dakikalık bir sunum yapabilmesinin bile çok şeyi değiştirebileceğini vurguluyor.
Doğu ya ilgi büyüyor
Türk küresel şirketler çoğunlukla Avrupa’ya konsantre olmuş durumda olsalar bile doğu ülkelerine ilişkin odakları da genişliyor. Araştırmanın sunduğu verilere göre, 19 küresel Türk şirketinin son dönemde yaptığı en büyük 10 doğrudan yatırımın tamamı Doğu pazarlarına yapılmış durumda.
Araştırmada yer alan bölgesellik endeksinde 19 Türk şirketin 396 iştirakinin 69 tanesinin Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Sahara Altı Afrika bölgesinde bulunduğu belirtiliyor. Bu 69 iştirak, 19 küresel Türk şirketin ikinci coğrafi odağının da bu bölgeler olduğuna işaret ediyor. Bunun birkaç temel nedeni var. Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Sedat Aybar, Kuzey Afrika ve Sahara Altı Afrika daki ucuz işgücünün bu bölgelere yapılan yatırımların artışında önemli bir rol oynadığını söylüyor. DEİK Strateji ve İletişim Müşaviri Samet İnanır ise bu ülkelerdeki kar marjları yüksek olduğu için bu coğrafyaya yönelmenin başladığını belirtiyor. İnanır, daha önce ulaşılabilir olmayan Batı - Orta ve Doğu Afrika gibi bölgelere daha ucuz taşımacılık maliyetleriyle ürün gönderme ve aktif pazarlama yapma şansı tanıyan bir furya başladığını söylüyor ve ekliyor: “10 yıl sonra ise Etiyopya nın Türk yatırımcıların kümelendiği ülkelerden birisi olacağını öngörüyorum”.
www.dw-world.de/dw
14 Şubat 2011