Yılın son günlerinde meclisten çıkan “yenilenebilir enerji” yasasını ne zamandır merak ediyordum.
Hani şu rüzgara, güneşe, jeotermale yatırım yapacakların dört gözle bekledikleri yasa.
“Yenilenebilir enerji” yasasından bir “Truva Atı” çıktığını ve yasanın milli parklara, sit alanlarına hidroelektrik santrallere izin verdiğini genç meslektaşımız Serkan Ocak dile getirmişti.
Çevrecileri ayağa kaldıran bu madde bir yana yasanın “yenilenebilir enerjiyi” ne kadar teşvik ettiğini bir bilene sorayım dedim.
Boğaziçi Üniversitesi nden Doç. Dr. Gürkan Kumbaroğlu na danıştım.
Birkaç yıl önce “Türkiye Küresel İklim Değişiminin Neresinde” Raporunu kaleme almış olan Kumbaroğlu üniversiteden bir yıllık izin almış.
Halen çalışmalarını Almanya da Aachen Teknik Üniversitesi nde sürdürüyor.
Bu arada da “Uluslar arası Enerji Ekonomisi Birliği”nin başkan yardımcılığına getirilmiş.
Kumbaroğlu, Cumhurbaşkanı Gül tarafından da onaylanan yasada alım fiyatlarının bir önceki yasa tasarısına göre hayli aşağıya çekildiğini belirtiyor.
Rüzgar için 5.6 euro-cent/kWh, biyokütle için 10.2, jeotermal için 8.1, güneş için 10.2 euro-cent/kWh fiyat tespit edilmiş durumda.
YÜZDE 43 LÜK DÜŞÜŞ
Şimdi önemli noktaya geliyorum.
Güneş enerjisinde bir önceki yasa tasarısına göre yüzde 43 lük bir düşüş söz konusu.
Kumbaroğlu “Bu fiyatla güneş enerjisinden elektrik üretim teknolojilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması mümkün değil”.
“Güneşe sırtımızı döndük” demem bundan.
Bizim gibi bir güneş ülkesi olmamakla birlikte dünyada bu enerjiye en fazla yatırım yapan ülkelerin başında Almanya geliyor.
Peki Almanya da güneş enerjisine destek nasıl ?
Gürkan Kumbaroğlu nun verdiği bilgiye göre, arazi tipi ve tesis gücüne göre güneş enerjisi elektrik üretimi net alım fiyatı bugün 28.4- 39.1 euro-cent/kWh arasında değişiyor.
“Almanya nın bu desteği, teknoloji gelişiminde ve ihracatında öncü olmaya yönelik uzun vadeli bir politika anlamında” diyor Kumbaroğlu.
“Bizim yasada fiyatların ekonomik gerekçeyle düşük olması Türkiye nin sürdürülebilir kalkınma vizyonu ile bütünleşmiyor” diye ekliyor.
BU FİYATLA YATIRIM OLMAZ
Gürkan Kumbaroğlu bir akademisyen.
Yasayı, gelecekte sanayinin gelişimini, istihdam artışını ve dışa bağımlılığı azaltmayı hesaplamadığı için eleştiriyor.
Yasayı bir başka bilene sordum.
Tunçmatik Şirketi nin ikinci nesil sahibi ve Güneş Enerjisi Derneği nin Başkanı Mehmet Özer.
Dernek aynı zamanda Brüksel merkezli EPİA nın (Avrupa Fotovoltaik Endüstrisi Birliği) Türkiye temsilcisi.
Mehmet Özer, yasada önerilen fiyatla güneş enerjisine yatırım yapmanın asla mümkün olamayacağını söylüyor.
“Bu tabloda yatırım yapmak isteyen bir şirketin amorti süresi en az 20 yıldır” diyor.
Özer e göre, yasada 2013 yılına kadar 600 megavatlık bir güneş enerjisi kapasitesi kurulması öngörülmüş ama bu fiyatla bu küçük kapasite bile imkansız.
KISA VADELİ POLİTİKALARA KURBAN
İspanya örneğini hatırlatayım hemen.
Güneş enerjisinde 3 bin megavatlık kurulu gücü var.
2009 yılında dünyadaki toplam kapasite 23 bin megavat.
Güneş enerjisi yarışına sonradan katılan ABD 1650 megavata ulaşmış.
300 de olan Çin in ise önümüzdeki yıl bunu dört katına çıkartması bekleniyor.
Mehmet Özer, aynen Kumbaroğlu gibi güneş enerjisinin kısa vadeli politikalara kurban edildiğini düşünüyor.
“Türkiye nin güneşe sırtını çevirmesi büyük bir kayıp. Güneş geleceğin enerjisi. Avrupa bu konuda giderek know-how kazanıyor. Yatırım olmayınca güneş enerjisiyle ilgili teknolojik gelişmelerin dışında kalıyoruz” diyor.
İşin bir başka boyutu şu.
Güneş enerjisi yasasından ümidini kesen yabancı şirketler de tası tarağı toplayıp Türkiye den ayrılıyor.
Birkaç yıl önce gelen Alman Kaco şirketi örneğin ofisini kapatmış.
Bir güneş ülkesinin güneşe sırtını dönmesini ben anlayamıyorum.
Gila BENMAYOR
www. hurriyet.com.tr
18.01.2011