Alman ithalatının yeni gözdesi Çin
 
 

 

Almanya - Çin ekonomik ilişkilerinde yaşanan ilerleme son dönemlerde dikkat çekiyor. Çin, Almanya’nın en çok ithalat yaptığı ülke oldu. Almanya aynı zamanda Çin’deki en önemli Avrupalı yatırımcı.

 

Almanya ile Çin arasındaki ticari ilişkileri giderek gelişiyor. Çin Başbakan Yardımcısı Li Kekiyang ın geçen haftaki Berlin ziyaretinde, iki ülke arasında 8 milyar 700 milyon euro değerinde 11 ticari anlaşma üzerinde uzlaşma sağlandı. Bu anlaşmalar arasında en büyük payı 2 milyar 600 milyon euro değerindeki Volkswagen projesi oluşturuyor. Ticari ilişkilerini güçlendiren Çin ve Almanya, aynı zamanda küresel krizden kazançlı çıkan ülkeler arasında gösteriliyor.

 

Almanya Ticaret ve Yatırım (Germany Trade and Invest) kurumunun Asya - Pasifik bölgeleri uzmanı olan Achim Haug, iki ülkeyle ilgili olumlu görüşlerini "Almanya ve Çin ikilisi her halükarda iyi bir işbirliği içerisinde olacak. Dev büyüme rakamları biraz azalsa da büyüme devam edecek” sözleriyle dile getiriyor.

 

Alman şirketleri kazançlı çıktı

Çin, özellikle Almanya için bir şans olarak görülüyor. Cesurca yürütülen destekleme programları sayesinde Çin, yeniden büyüme trendini yakaladı ve 2010 yılında gayrı safi yurt içi hâsılasını yaklaşık yüzde 10 oranında artırmayı başardı.

 

Çin’de yaşanan bu gelişmeden Alman sanayisi de karlı çıktı. Elektronik branşı Çin’den gelen çok sayıda sipariş sayesinde cirosunu yüzde 12 civarında artırdı. Otomotiv branşında Volkswagen, Daimler ve BMW nin Çin deki satışları iki katına çıktı. Kimya branşında ise Bayer, BASF ve Lanxess gibi firmalar, Çin’in sentetik madde ve diğer kimyasal ürünlerin önemli bir müşterisi haline gelmesinden kazanç sağladılar.

 

Kısacası iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler kriz sırasında daha da sıkılaştı. Çin, ilk kez Alman ithalatının en büyük pazarı ve AB dışında en büyük ticari ortağı oldu. Almanya ise Çin için ülkesindeki Avrupalı en büyük yatırımcı konumunda.

 

Çin yeni beş yıllık kalkınma planını hazırlıyor

Ancak Çin ve Almanya arasındaki bu başarı modelinin çok çabuk sona ermesi de beklenmiyor, zira Mart ayında Çin’de 12’inci beş yıllık kalkınma planı karara bağlanacak. Pekin’in hedefi kalıcı bir kalkınma sağlamak.

 

Haug, "Çin, çevre teknolojileri için dev bir pazar ve Alman üreticileri de bu alanda dünya genelinde öncü konumdalar. Öte yandan kentlerdeki ulaşım altyapısının iyileştirilmesi, hızlı trenler için uygun raylar ve havaalanlarının inşa edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla yatırımcılar için her alanda fırsatlar söz konusu. Ayrıca Çin artık bir yenilik merkezi olma yoluna girdi, yani ucuz ücret ülkesinden yüksek teknoloji ülkesine doğru gidiliyor. Ekonominin bu yapılanmasında doğal olarak daha iyi bir donanım içerisinde yatırım yapılması gerekiyor. Alman firmaları bunu sağlayabilir” şeklinde konuşuyor.

 

Almanya Ticaret ve Yatırım kurumundan Haug, Çin konusunda Alman yatırımcılar için daha 20 yıl boyunca iş potansiyeli bulunduğunu düşünüyor ve ekliyor: “Çin’de henüz çok faal olmayan, ihtiyaç bulunan ya da yeni yeni ortaya çıkan alanlarda yer edinmeye çalışılmalı. Örneğin yüksek nitelikli tüketim malları şu ana kadar Çin’de büyük bir pazara sahip değildi ancak şimdi gelişiyor.“

 

Alman otomobilleri revaçta

Çin’de yeni beş yıllık kalkınma planından sonra şu ana dek ihracat ve ithalat ağırlıklı olan ekonominin, yurt içi talebi ve tüketimi daha fazla destekler hale gelmesi hedefleniyor. Çin’de gittikçe daha fazla sayıda kişi Alman yapımı yüksek nitelikli tüketim mallarına ilgi gösteriyor. Örneğin Çin’de satılan her beş lüks binek aracından dördü Alman yapımı. Bu gelişmeyi göz önünde bulunduran otomotiv firmaları BMW, Daimler ve Audi Çin’deki kapasitelerini artırmayı planlıyor.

 

Ancak yatırım projeleri bazı eleştirileri de beraberinde getiriyor. Örneğin otomotiv firmalarının çok fazla Çin’e bağımlı hale geldikleri suçlaması yöneltiliyor. Çin’in bu yıl ulaşımdaki karmaşayı gidermek için piyasaya sürülen yeni araç sayısını yarı yarıya azaltmak istediği haberi ise endişe yarattı. Piyasaların tepkisini abartılı bulan Çin uzmanı Haug, "Çünkü Çin de ikinci, üçüncü mertebedeki kentlerde, yani düşük gelirli kentlerde sürüm giderek artacak. Bunlar gelişme fırsatı sunan yeni pazarlar” diyor.

www.dw-world.de/dw

09 Ocak 2011

 
 SON 15 HABER
Solarex İstanbul | Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı 2018 ...
Türkiye’nin ilk yüzer güneş enerji santralı, Yüzen Enerji ...
Kayseri Şeker Güneş Enerji Santrali Yatırımlarına Devam Ediyor ...
Güneş Enerjili Telefon Şarjı & Wi-Fi ...
Türk yatırımcılara çağrı, Türkiye gelsin burada bir şehir verelim hemen elektriğini üretmeye başlasın ...
Elektrik üretimi ekimde yüzde 7,4 arttı ...
BP güneş yatırımlarına Lightsource ile geri dönüyor ...
Güneş Enerjili Aşı / İlaç Dolabı ve Takibi ...
Türkiye nin GES gücü artıyor ...
En büyük çatı üstü ince film GES i Türkiye de ...
Rüzgar ve güneş enerjisinin bir arada kullanılacağı  hibrit enerji santrali için ...

Güneş enerjili akıllı pencereler enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayabilir ...

Fransa rüzgarda 12 GW ı, güneşte 7,5 GW ı aştı ...
OSB LERE GÜNEŞ DOĞDU ...
Elektrikli araç şarj istasyonu kurmak için lisans gerekmeyecek ...
 
 
 
Anasayfa
Hakkımızda
Ürünler & Hizmetler
Danışmanlık
Mühendislik
Proje Geliştirme
Uygulama
İşletme - Bakım
Genel Bilgiler
SSS / Sıkça Sorulan Sorular
Dosya / Makale / Sunum
PV Fabrikası Yatırım Danışmanlığı
Hangi Panel / Teknoloji Seçimi
Feed in Tariff / FIT nedir ?
Emisyon Ticareti - Karbon Borsası
1 MW altı Keşif ve Proje Geliştirme
Yasal Uyarı
Linkler
İletişim
 
 
 
Mail listemize kaydolun.
Ad Soyad:
Email: